Ama yalnız bir yaşamda, bir başka ruhun sizinkinin yanına damladığı ender anlar vardır, yıldızların senede bir defa yeryüzüne sürünüp geçmesi gibi.
Sayfa 156Kitabı okuyor
"T:Yardım edelim. Minnettar olacaklardır mutlaka.
K:Sen nereden bileceksin, demek istedim. 'En muhtaç durumdakilerin en nefret ettiği şey minnettarlıktır, sırf kendilerini yeniden iyi hissetmek için ilk fırsatta saldırırlar.' "
Sayfa 269Kitabı okuyor
“Mutlu biri kendi hayatıyla meşguldür.”
Sayfa 100
"Mühürler balmumuna nasıl bastırılırsa yüzünü işte öyle zihnime bastırdım, böylece yanımda taşıyabilecektim o yüzü."
Dönüşüm sadece bedenleri etkiliyordu, zihinleri değil.
Sayfa 90
Listeye yeni bir alıntı eklendi
Yüz kuşak boyunca dünyada uykulu ve kasvetli, aylak ve rahat bir halde dolaşıp durmuştum. Hiçbir iz bırakmamış, hiç iyi bir şey yapmamıştım. Beni birazcık sevenler bile yanımda kalmak istememişti.
Sayfa 88
"Çocuklar, biri diğerinin yerine geçebilecek tahıl çuvalları değildir."
Sayfa 257Kitabı okuyor
Bunca zamandır yünü olmayan bir dokumacı, denizi olmayan bir gemiymişim. Oysa şimdi yelken açtığım yere bak.
Sayfa 86
O âna dek ne çok şeyden korktuğumu hiç fark etmemiştim.
Sayfa 85
Ama hayır, sürgünümün bir parçasıydı bu. Yapayalnız olmak.
Sayfa 83
Az da olsa gururum vardı. Onlar ağlamadıysa, ben de ağlamayacaktım.
Sayfa 82
Kendimi özel hissettiğimde anlarda;
Dünyanın doğal düzeninin,kendisini hoşnut etmek üzere tesis edilmiş olduğuna inanıyordu.
“Bir engereğe avucunuzdan yemek yemeyi öğretebilirsiniz ama ısırma arzusunu içinden söküp alamazsınız “
Sayfa 201Kitabı okuyor
“Hayat, dokuma tezgahı gibi basit bir şey değil. Dokuduğun şeyi bir çekişte sökemiyorsun.”
“Onun üstünde hiçbir hak iddia edemezdim, bunu biliyordum. Ama yalnız bir yaşamda, bir başka ruhun sizinkinin yanına damladığı ender anlar vardır, yıldızların senede bir defa yeryüzüne sürünüp geçmesi gibi.”