207 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Leyli, karanlığı ve gece ile hüznü anlatır. Peki Ahmet Arif'in leylimi olmak nasıl bir duygudur? Okuduğunuz her satırda sevgiyi, özlemi, acıyı hissediyorsunuz. Bir yerde diyor ki Ahmet Arif, Sevgi de "vermek" vardır. Yani karşılık yoksa sevgi bitmez. Nasıl güzel, nasıl saf sevgi değil mi? Leyla Hanım'a yazdığı her mektuba sıcak, samimi, yürekten, Canım Leylam, Sevgili Canım, Ömrüm diye başladı, her mektubunu sevdiğinin gözlerinden öperek bitirdi. "Gözlerinden öperim canım. En çokta burnundan. Gülme, ciddi söylüyorum" Bıkmadı sevmekten usanmadı yazmaktan öyle sıcak, öyle içten sevdi ki Atilla İlhan'ın dizelerinde "Ben sana mecburum bilemezsin" dediği gibi Leyla hanıma sevdası mecburmuşçasına "Ben senin mecburum başkaca yokum" diyerek dile getirdi. İnsan çekeceği çileye aşık olurmuş ya hani, ona çile gibi gelmez ya, canı yandıkça üzerine gider. Yine olsa yine sever ya Ahmet Arif "Pişman değilim bir daha dünyaya gelsem aynı hayatı daha bir ustaca ve korkusuz yaşarım. Ama bu sefer seni tanımakta gecikmem." diyerek ifade ediyor. Karşılıksız olmasına rağmen böylesine içten yazılan kalpten dökülen kelimere Ahmet Arif'in Leyla Erbil'e yazdığı mektuplar demek ne kadar duygusuz kalır değil mi? İsterdim ki Leyla Erbil'in de dostça da olsa yazdığı mektupları okumak isterdim işte o zaman tam bir edebiyat şöleni olurdu. Bu güzel eseri okuyun okutun sevdiğinize hediye edin. Gözlerinizden öper iyi geceler dilerim. Kitapla sevgiyle kalın.
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316.3k okunma
328 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Sindirmesi zor bir kitapla geldim bugün sizlere Çoğunuzun okuduğunu konusuna hakim olduğunuzu düşünüyorum. "İncir Kuşları" bildiğiniz üzere savaşı konu alan ve yaşanan acı gerçekleri anlatıyor. Aşk,acı,hüzün ve bitmeyen umut yüklü. Okuduğum her satırda boğazım düğümlendi. Çoğu zaman kendimi kitabın içinde bir yerlerde bulurum karakterlerle birlikte yaşar kendimi onların yerine koyarım ama bu kez yapamadım ben okurken bu kadar zorlandım peki Suada, Ayşa, Edina, Keriman ve daha binlerce kadın bu acıları nasıl yaşadı? Bir insanın kalbinde iki kişiye yer olmamasının sonucu ne kadar ağır olabilir ki? Her şeyi güzel kılan aşktı onuda kirlettiler. Suada ve Tarık bu savaşta ağır bedelleri ödediler. Evet yakın tarihte yaşanan savaşın iğrenç yüzünü, geçmişten gelen kinin büyüyüp nasıl insanlıktan çıkıldığını, yaşanan t**av*zleri, işkenceleri, okurken bir kurgu olmadığını her bir satırın gerçek olduğunu yüreğiniz sızlaya sızlaya okuyacaksınız. Mutlaka okuyun, okutun... "Senden ayrı düşmek", dedim. "Savaşların en büyüğüymüş. Keşke şimdi yanımda olsaydın da ne bu savaştan, ne de ölümden korksaydım." Her gün bir öncekinden daha zorlu olduğu halde, her an güzel günlerin beklentisi için de yaşamak çok güçtü. "Senin öldüğünü söyledi bana." "Ruhum öldü." "Sus" dedi. "Biliyorum bu gerçekler karşısında susmak günahtır, ama konuşmak da bir o kadar tehlikelidir. Aynı acıları hepimiz yaşıyoruz. Sus, sadece acılarına katlan.
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202126.5k okunma
Reklam
***Ben eşsiz bir hayvanım; ne erkek ne de kadınım. Birinin bütün gücüne, kimi zaman da ötekinin zayıflıklarına sahibim. İçim benzerlerime karşı sevgi, sırf kendime karşı nefretle dolu. Ben gururlu, sade, sadık ve duyarlıyım. Konuşmalarımda eşitliğe dair bütün erdemler, yüzümde özgürlüğe dair izler, adımda semavi bir şeyler mevcut. Olympe de Gouges
-Rahatım yok benim öyleyse bugünden sonra; Gömülüp kurtulayım bâri hemen bir çukura. -Ne zorun var be adam? - Anlatayam dur ki hocam: Ben bu dünyâyı görürdüm de sanırdım sağlam. Ne çürükmüş o meğer sen şu benim bahtıma bak...
Sayfa 72 - Yazar Yayınları | PDFKitabı okuyacak
sanma ki derdim güneşten ötürü; ne çıkar bahar geldiyse? bademler çiçek açtıysa? ucunda ölüm yok ya. hoş, olsa da korkacak mıyım zaten güneşle gelecek ölümden? ben ki her nisan bir yaş daha genç, her bahar biraz daha aşığım; korkar mıyım? ah, dostum, derdim başka...
Sayfa 48 - derdim başkaKitabı okudu
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Ardından insanların birtakım anlaşılmaz saçmalıklar uğruna birbirlerini lanetlediklerini, birbirlerinden nefret ettiklerini, birbirlerine zulmettiklerini, birbirlerini boğazladıklarını, astıklarını, tekerleğe mahkûm ettiklerini ve yakınlıklarını gördüm ve dedim ki, şayet bu iğrenç zamanlarda yaşamış bir bilge var ise, kendisi çöllerde yaşamış ve ölmüş olsa gerektir.” – Cahil Filozof “Görünüşe göre zehirleri daha az ölümcül, ağızları daha az parçalayıcı. Oynak lütuf uğruna insanların kanı pazarlarda satılan umumi endüljanslar için onca sene aktığı gibi akmadı. Ancak canavar hâlâ hayatta. Hakikati arayacak her kim olursa olsun zulüm görecek. O halde karanlıklar içinde tembel tembel oturmalı mı? Yoksa hasedin ve iftiranın kendi meşalelerini yeniden yakmak için kullanacakları bir meşale mi yakmalı? Bana kalırsa, ben zehirlenme korkusuyla yemek yemekten ne kadar imtina edilmemesi gerekiyorsa, hakikatin de bu canavarlar karşısında o kadar saklanmaması gerektiğine inanıyorum.”
Cahil Filozof
Cahil FilozofVoltaire · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20202,027 okunma
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.