Gel
Sanırım aldığım mesajlar tükendi Bir gün sana anlatırım diye Başladığım hikayemiz sona erdi Ben de tükendim Elif diye diye Adını bari söyleseydi gözlerin Uzaktan çok hoş geliyordu sesin Bir kere daha görememek
Yaprakların dökülmesini seviyorum. Bana bir sürü şeyi anımsatıyor onların dökülmesini izlemek.. Allah’ın vakti geldiğinde bir ağacın bile yükünü hafiflettiğini gösteriyor mesela. İnsan bu kainata “Eşref-i Mahlukat” diye yaratıldıysa onunda yükü elbet hafifleyecektir öyle değil mi? Sonra ölümü anımsıyorum yaprakların dökülmesiyle. Yeşermeleri nasıl güzelse ölümleri de bir o kadar güzel oluyor yaprakların. O zaman insanların ölümü de çok güzel değil midir? Özellikle bizi en çok sevene, en sevdiğimize kavuşacağımızı düşününce. Döküldükten sonra en güzel şekilde tekrar yeşermeleri ise ahireti hatırlatıyor. Öldükten sonra bir gün dirileceğimizi. Hiçbir zaman yok olmayacağımızı. Ölümün mutlak bir son olmadığını.
Reklam
“Vaktinde gelmeyen hiçbir şeyin önemi yok. Ben öldükten sonra getireceğiniz çiçeği çöpe atın. Mezar taşları çiçekten anlamaz.”
Hocam! Ölüm Nedir? Anlatır mısın?
Hocam! Ölüm Nedir? Anlatır mısın? Bir Gün Öğrencileri; Îmâm-ı Gazâlî Rahmetullahi Aleyh Hazretlerine: “- Hocam! Ölüm Nedir? Bize Özel Olarak Anlatır mısın?” Demişler. Velâyet nûru ile ölümünün çok yakın olduğunu anlayan Îmâm-I Gazâlî Rahmetullahi Aleyh Hazretleri: “- Men lem yezuk, lem ya’rif… (Yani; tatmayan bilmez ki!) Önce kendim tadayım,
"Vaktinde gelmeyen hiçbir şeyin önemi yok. Ben öldükten sonra getireceğiniz çiçeği, çöpe atın. Mezar taşları çiçekten anlamaz.."
'Beni anlamalısın çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum.'
Oğuz Atay
Oğuz Atay
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.