Ben Ölecek Adam Değilim
youtu.be/YjwxLi1jvrI El sallamalıyım  Giden trenlere,  Kalkan vapurlara. 
ATATÜRK Atatürk'üm eğilmiş vatan haritasına Görmedim tunç yüzünde böylesine geceler Atatürk neylesin memleketin yarasına Uçup gitmiş elinden eski makbul çareler Nerde istiklâl harbinin o mutlu günleri Türlü düşmana karşı kazanılan zaferi Hiç sanmam öyle ağarsın bir daha tan yeri Atatürk'üm ben ölecek adam değildim der. Git hemşehrim git kardeşim toprağına yüz sür O'dur karşı kıyadan cümlemizi düşünür Resimlerinde bile melül mahzun düşünür Atatürküm kabrinde rahat uyumak ister. Cahit Sıtkı TARANCI
Reklam
— Ah bir bulsanız, diye sevinçle bağırdı. (İşte gereksiz yere sevindirmiş, umutlandırmıştım onu.) Bu ikimizin de işine yarardı. Bundan sonrası için çok geç mi diyeceksiniz? Siz neyse ya, benim için, doğru. Yetmiş yaşındayım. Gene de bilinmez, çünkü ben ana yönünden Çerkez, baba yönünden de Gürcü’yüm. Çerkezler dayanıklı olurlar, bilinen şey, Gürcüler de çok yaşarlarmış. Demek istiyorum ki, hiç belli olmaz, bakarsınız doksanıma dek yaşarım. Yani yeni bir şeyler öğrenmek için belki de geç kalmamışımdır. Hem yüz elli yaşında ölen bir kadına sormuşlar (tabii ölmeden önce sormuşlar), demişler ki, “bunca yıl yaşadın, anlat bakalım, neler biliyorsun?” Kadın, “yalnız dünü biliyorum,” diye cevap vermiş. Demek ki, yarın ölecek olsam bile, bugün bir şeyler öğrenmem yararsız olmayacak... Ne dersiniz? Öyle bir bulanıklık içindeydim ki... Sizden başkası bana yardım edemez. Çünkü bir sürü kitap okuyor, üstelik okuduklarınızı anlıyorsunuz. Bense, hep söylerim ya, cahilin biriyim. — Ben de sizin kadar cahilim Dürnev Hanım, hiç merak etmeyin, dedim. (Madem bir kez ağzımı açmıştım, artık konuşmak zorundaydım.) Üstelik son treni de kaçırmış bulunuyorum, bilirsiniz hep öyle denir. Ne zaman kaçırdığımın da farkında değilim. Hem buna hayıflanmayacak kadar yorgunum. Kendimi yüz yaşında hissediyorum. İyi ki atalarım Çerkez ya da Gürcü değil, çok yaşamak benim neyime? Altmış yaşımda böyle yorulursam... Bana böyle geliyor ki, otuzumda, kırkımda bir yerlerde yaşamım durdu, gene de yüz yıl yaşamışım gibi yorgunum. Gelin de çıkın işin içinden.
Hayvanların dilini öğrenmek isteyinin hikayesi
Bir gün adamın biri Hz. Musa (a.s.)’ya geldi: “Ya Musa ne olur dua et de ben hayvanların dilinden anlayayım ve bundan kendime hisseler çıkartarak daha iyi bir insan olayım.” dedi.Hz. Musa (a.s.): “Bence kendi işlerinle meşgul ol , kaldıramayacağın bir yükün altına girmeye çalışma, bu halin senin için daha hayırlıdır.” dedi.Fakat adam dinlemedi
Sayfa 132Kitabı okudu
Kapımı çalıp durma ölüm, Açmam; Ben ölecek adam değilim.
Sayfa 99
Nedir ki eninde sonunda ölüm? Ayrı düşmek değil mi aşinalardan? Kapımı çalıp durma ölüm, Açmam; Ben ölecek adam değilim.
Sayfa 122Kitabı okudu
406 öğeden 441 ile 406 arasındakiler gösteriliyor.