517 syf.
·
Not rated
·
Read in 13 days
Martin Eden Yorum
Kitap İncelemesi ve Yorumum: ÖN NOT: Spoiler içerir. Martin Eden Yorum: Okuma sürecim: Bu kitabı sevdiğim birinin önerisi üzerine almıştım ve bir süre okuma fırsatı bulamadıktan (bazen bahanelerden dolayı) sonra en sonunda dostumun da kitabı alması üzerine beraber okuma kadarı aldık. Martin Eden'a başladığımda okuması biraz zorluyordu.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390.6k okunma
152 syf.
·
Not rated
Okumaktan keyif aldığım, karamsarlığı ile zihnimi aydınlatan Cioran hiçbir zaman beni aşağıya çekmedi. O koyu hüznü, şüpheciliği, yer yer nefreti bende hep haz karşılığını buldu. Bu yazıda kitap içeriğinden ziyade uyandırdığı hislerin aktarımı olacaktır.. Dilerseniz başka bir yazıya geçebilirsiniz. Schopenhauer mutlu olma sanatında der ki; Neşeli
Umutsuzluğun Doruklarında
Umutsuzluğun DoruklarındaEmil Michel Cioran · Jaguar Kitap · 20191,401 okunma
Reklam
Anlaşılan kendisini bir hayli hırpalamışlardı. Onu teselli ettim. O günlerde Yıldız Teknik Üniversitesi'nde sağ-sol çatışması en şiddetli günlerini yaşıyordu. Bu hadiseler üzerinde bir müddet müdâvele-i efkâr ettikten sonra: « - Abdülfettah, öğle namazını kıldın mı?» dedim. «- Ne namazı ağabey!. Burada ben günlerdir ölüm korkusu içinde yaşıyorum. Şu kadar solcunun içinde bir tek sağcı ve müslüman benim. Bunlar beni namaz kılarken görseler parçalarlar. Ben buraya girdim gireli bir vakit bile namaz kılmış değilim!.» dedi. Doğrusu Abdülfettah'ın bu zayıflığına kızdım ve bağırdım: «-Ulan, sen nasıl müslümansm?!. Üçbuçuk solcudan korkup Allah'ın emrini terkediyorsun? Keşke namazını kılaydın da korktuğun gibi olaydı. Amel defterine namaz kılarken dövülmüş olmanın hesanatı yazılırdı. Kalk bakayım! Sıyır kollarım, abdestini al! Ben şuradan takip edeceğim! Bunlardan biri sana abdest alırken veya namaz kılarken müdahale etsin de görelim! Hem bak bunların başındaki çavuş müslüman bir çocuk. Ben şimdi O'na da söyleyeceğim. O da seni gözetleyecek! Bir şey olmaz korkma! Olsa da sen kârlı çıkarsın!»
Cumhuriyetin Rejiminin ve İnkılapların Ortaya Çıkış Tarihi
Defteri getirdiğimi görünce, sigarasını birkaç nefes üst üste çektikten sonra : "- Amma bu defterin bu yaprağını kimseye göstermiceksin. Sonuna kadar mahrem kalacak. Bir ben, bir Süreyya, bir de sen bileceksin. Şartım bu ... ,, Dedi. Süreyya da, ben de : - Buna emin olabilirsiniz Paşam .. Dedik. Paşa, bundan sonra : - Öyle ise önce
336 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
#kitapyorumu #seldaileoku #hizmetçi #hizmetçininsırrı KAPALI KAPILAR ARDINDAN HERŞEYİ GÖRÜR. BU MÜKEMMEL EVİN TEK BİR KURALI VARDI: SAKIN KAPALI KAPILARIN ARDINA BAKMA... . Üçüncü kitap çıkmadan sonunda okuyabildim çok şükür. İki kitabı iki günde bitirdim. Ayrı ayrı yorumunu yapmayacağım. İki kitabı birlikte baz alacağım. . İnsanın başına ne
Hizmetçinin Sırrı
Hizmetçinin SırrıFreida McFadden · Olimpos Yayınları · 20231,096 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
#kitapyorumu #seldaileoku #hizmetçi #hizmetçininsırrı KAPALI KAPILAR ARDINDAN HERŞEYİ GÖRÜR. BU MÜKEMMEL EVİN TEK BİR KURALI VARDI: SAKIN KAPALI KAPILARIN ARDINA BAKMA... . Üçüncü kitap çıkmadan sonunda okuyabildim çok şükür. İki kitabı iki günde bitirdim. Ayrı ayrı yorumunu yapmayacağım. İki kitabı birlikte baz alacağım. . İnsanın başına ne
Hizmetçi
HizmetçiFreida McFadden · Olimpos Yayınları · 20232,216 okunma
Reklam
400 syf.
1/10 puan verdi
·
Read in 23 hours
Elime yine hiçbir şey vermedi. Yine merak ettiğim şeyin cevabını alamadım. Saçma yerlerde bitirip "cliffhanger" yaptığını falan sanıyor ama yanılıyor. Bok çukuru gibi kitap. Adrian durmadan kadına taciz tevacüz ediyor Lia malı da mazoşist napsın buna azıyor. Adrian sen öyle demesen de istiyorsun diyip istediğini yapıyor. Sadist Sapığımız planlayarak kadını hamile bıraktı. Neden? Onu kendisine bağlamak istemiş. Kendisiyle zorla evlendirdi. Pakhan onu nesne yerine koyduğunda Lia karşı çıkmıştı. Buna bile ceza verdi amk. Problemli değil daha fazlası bu. Psikopatik ilişkilerin yazılması benim için sorun değil. Gerçek hayatta da var. Ses çıkarmak amaçlı yazılsa amenna da siz bunları romantize ediyorsunuz. O kadar hızlı hızlı geçti ki her şeyi kitap sanki ilk taslak gibiydi. Her bölüm seks yapıyorlar zaten. Aşırı sıkıcı. Her şey yalapşap oluyor. Winter geldi sonra da bir anda gitti. İlk kitapta Winter Lia oluyordu, kitabın sonunda oha amk ben zaten Lia'ydım moduna giriyordu. Burada da Lia Winterdan Lia olmasını istedi ama Winter eve adım attığı ilk an ben Lia değilim moduna girdi. Öf cidden plot iyice saçmalıyor. Artık plot da kalmadı, sadece smut.
Yalanın Cazibesi
Yalanın CazibesiRina Kent · Ren Kitap · 2023548 okunma
nerden çıktın karşıma böyle Sitare efsaneler dökülüyor gülüşlerinde kirpiklerin yüreğime batıyor telaşlı bir kalabalığın ortasında ayaküstü konuşuyoruz nedimin nigehban nergisleri gibi üstümüzde bütün nazarlar çok utanıyorum Sitare,
Yağmurdan Daha Fazla Bir Seni Sevebildim
“Sen yoktun o zamanlar, Çocukluğumda en çok yağmuru severdim ben... Ne zaman bir dert gelse bana, Yağur yağar; Dinler, dokunur ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım... Ateşim sönerdi... Sonra büyüdüm, Gözlerini gördüm, Yandım, Yağmur yağdı ve ilk kez sönmedim... Ben yağmurdan fazla bir seni sevebildim...”
Hikmet Anıl Öztekin
Hikmet Anıl Öztekin
Elif Gibi Sevmek 1
Elif Gibi Sevmek 1
Yazık ya gerçekten yazık yazık yazık !!! Kendine yaptığın bu haksızlık bana ve bize yaptığın bu zulüm kalbimi parçalıyor. Layık gördüğün bu sona bu zavallı haline ne diyeceğimi bile bilemiyorum. Hayatına aldığın kişilerin gölgesinde solmuş eski canlılığını ışığını kaybetmişsin. Bu halin ne? Kendinden memnun musun? Peki ya eski Mehmet? O nereye gitti? Sanki bir ruhtan farksızsın. Bana olan sevgin güzel gözlerindeki o canlılık nerede?ah Mehmet ah Bir zamanlar ne kadar neşeli umut dolu ve hayat doluydın. Gözlerindeki parıltı hayallerini anlatırkenki heyecanın içimi ısıtırdı. Seni tanıdığım o ilk günden beri kalbimde özel bir yere sahip oldun. Seninleyken kendimi güvende ve mutlu hissediyordum. Birlikteyken her şey mümkünmüş gibi gelird şimdi görüyorsun ne kaldı geriye ? Sadece kırık bir kalp solmuş hayaller ve yitip gitmiş bir sevgi... Seni tanıdığım o güzel insana ne oldu? Bu karanlığa nasıl sürüklendiğini anlamıyorum. Kendini kaybetmişsin Mehmet. Lütfen bu girdaptan çıkmanın bir yolunu bul. Eski haline dön, o ışıltılı Mehmet'e.. unutmaki ben hep yanındayım sen yeter ki iste .. Seni seven ve sana inanan insanlar var. Yeter ki sen de kendine inan ve pes etme. Hayatı geri kazanmak için hala bir şansın var. Bu karanlığın ötesinde aydınlık bir gelecek seni bekliyor lütfen Mehmet lütfen kendine gel Eski gücünü ve cesaretini bul. Hayallerinden vazgeçme ve savaşmaya devam et. Biliyorum zor olacak, ama yapabileceğine inanıyorum. Ben de sana inanıyorum.
Reklam
ben işçi çocuğuyum evladım demiryolu atölyesi işçilerinden emekli Şükrü’nün oğluyum ekmekle doydu karnım ekmekle avutuldum ekmekle korkutuldum sen sofraya havyar da koysan kuzu kızartması da önce ekmeğe varır elim çilemin adı benim ekmek kavgası hiçbir şey istemedim şu dünyadan kendim için ne köşk ne araba ne para tükürmüşsem içine senin tapındığın o sıfatların satıyorsam emeğimi yok pahasına ben işçi çocuğuyum evladım benim davam başka dava
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Hasan Hüseyin Korkmazgil
İrfân aslında ‘ben’ in tanınması ile başlar. Sonra ‘sen’, en son da ‘O’ gelir. Yani irfân yolculuğu ‘ene’den ‘huve’ye veya ‘hu’ya gitmektir. Tarikatlerdeki seyr u sülûk da böyledir. Derviş evvela kendisinin aslını görmeye başlar , sonra diğer insanlarda da aynı aslı görür , yani ‘sen’e erişir. Kişi , ‘sen’e doğru sefer ettiğinde her insandaki güzelliği ve doğruyu görmeye başlar. Onlara talip olur ve alır. Eğer bakışı böyle doğrulursa, dünyası da doğrulur. Kendi dışındaki hiç kimseyi hor göremez. Herkeste bir kıymet olduğunu bilir. Ona göre kendine en uzak düşüncede , tarzda, surette , dinde olan; hatta düşmanlık eden kişiye bile ibret ve hikmet nazarıyla bakar. Dışlamaz , aşağılamaz, kendinden ayrı görmez , ötekileştirmez. Hataları kendinde , güzellikleri canlı-cansız her şeyde görmeye başlar. Kişi en son da Allah’ı tanımaya başlar. O’na erer.
Ketebe yayınlarıKitabı okudu
“Şu dünyada üç beş günlük ömrün var, Nedir bu dükkânlar, bu konaklar? Ev mi dayanır, bu sel yatağına? Bu rüzgârlı yerde mum mu yanar? Dün geldi: Nedir aradığın? dedi bana: Bensem, ne bakarsın o yana bu yana? Kendine gel de düşün, içine iyi bak: Ben senim, sen ben; aranıp durma boşuna!”
Aşk güzeldir güzel yavrum...
Yine de benim canım yavrum, Düşersen kedere aşkın seni terk ettiği bir gün, Gel sarıl bana, mühim değil kaç yaşında olduğun. Ağla, dök içini, rahatla, istersen lânet oku aşka.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.