Meryemo kısmı...
Ben, böyle acı acı düşünüp dururken arkamda ayak sesleri işittim, hızla döndüm, yalın ayakları, kapkara saçları, gri kara gözleri, esmer yuvarlak yüzüyle, sırtını tek başına örten kirli, yırtık entarisiyle karşımda Meryemo'yu buldum. Çekinerek bana sokuldu, elimi tuttu. Elleri ateş gibi yanıyordu. Bu arada yüzünü, ayaklarını, ellerini güzelce
Sayfa 145 - Tekin YayıneviKitabı okudu
Sabahattin Ali ile tanışma kısmı...
Bir ara bir polis, bekçi devriyesi gelip sıraların üzerinde birkaç saat şekerleme kestirmek isteyen birkaç berduşu uyandırıp dışarı kovaladı. Sandalyesinde oturup denizi seyreden genç adamla beni de gördüler. Genç adama burada ne beklediği- ni sordular. — Ben, öğretmenim, dedi. Bu yaz İstanbul öğretmen okulundan mezun oldum. Bir yandan da şiir
Sayfa 122 - Tekin YayıneviKitabı okudu
Reklam
Ben seni unuttum. Ayak izlerini sildim yüreğimden. Şimdi bir başka bakıyorum dünyaya. Bir başka gülüyorum, seni çoktan unuttum.
“Hıh! Utanmak! Utanmayı çoktan unuttum. Bütün hayatın bir arapsaçına dönünce utanma duygusu kalır mı? Orada insanları öldürüyorsun. Bütün bu kargaşalığın sebebi nedir bilmiyorsun… Ama sana nasıl anlatayım? Hiçbir zaman anlayamayacaksın sen. Kadınca zalimliğin alev gibi sarmış seni, benim kalbimi neyin kemirdiğini, kanımı neyin içtiğini hiç düşünmüyorsun. Geçen gün bir nöbet geçirdim. Bir an için kalbim durdu, buz kesildim…” Gregor’un yüzü karardı, kelimeler ağzından güçlükle çıkmaya başladı. “Çok zor, çok; bunu unutmak için her şeyi yapabilirsin: votka olsun, kadın olsun. Dur! Sözümü bitireyim. Hep içimi kemirmekte olan bir şey var. Hayatın gidişi yanlış bir yola saptı ve belki ben bunda da yanılıyorum…”
Ben seni çoktan unuttum Sen de unuttun mu, dön geri bak.
Sayfa 246Kitabı okudu
Reklam
Çoktan unuttum sandığım bir rüyanın gölgesi son gençliğime vurmuş bir süre önce fark ettim onceleri şey sanırdım her şey kendiyle müsemma agarmaz derdim saçlarım kesilmez hiç soluğum hepsi olurmuş meğer gölgelerini gördüm hepsinin sahi diz kapağıma bir kedi çizdim dün gece sonra sevmediğim ne varsa yaptım hepsini bir bir birama şeker attım seni aglarken düşündüm. anneme bağırdım biraz kendimden nefret ettim daha kötü şeyler de yapacaktım ama yoruldum. yoruldum ve yıllanmış battaniyeme sığındım Ben küçükken battaniyemin altını dünya sanırdım babam bağırdıkça anneme, babam ne zaman bağırsa anneme battaniyeme sığınırdım Allah beni kahretsin dün anneme bağırdım- demem o ki kafamıza çekecek bir battaniye oldukça gözlerimizi de yumarsak doğmamış gibi sıkıca belki bir süreligine her şey yoluna girer vasiyetimdir ölünce ne kadar param varsa hepsiyle battaniye alsın kefen yerine yanımdakiler
“Çamlıbel'den Tokat'a doğru Tozlu yolların aktığı ırmak Ben seni çoktan unuttum Sen de unuttun mu dön geri bak.”
Sayfa 194Kitabı okudu
Çamlıbel’den Tokat’a doğru Tozlu yolların aktığı ırmak Ben seni çoktan unuttum Sen de unuttun mu dön geri bak. Atların kuyruğu düğümlü Bir yandan yağmur yağar, ıslak Bir yandan hamutlar şak şak eder Bir yandan tekerler döner, dön geri bak Cahit Külebi
Sayfa 270 - KarakediKitabı okudu
90 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.