Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sinem Nur Yüce

Sinem Nur Yüce
@bendamlalari
20 | Favori Yolculuklarıma Eşlik Edin! İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi instagram.com/bendamlalari?ig...
18 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
80 syf.
8/10 puan verdi
Şair Evlenmesi edebiyatımızın yazılı ilk tiyatrosu. Dönemin karakterlerini, yaşanılan olayı o kadar net işlemiş ki Şinasi 21. yyda bile göze batan bir durum yok eserde. Oyunumuz bir durum üzerine kurulu: Müştak Bey aşık olduğu Sakine Hanım ile sonunda evlenir. Bundan sonra dünyanın en mutlu insanı olacağını sanarken büyük bir oyuna kurban gittiğini anlar. Oyun tek perde olduğu için olaylar çok hızlı gelişiyor ve bir anda her şey çözüme kavuşuyor. Ben oyunu çok sevdim, ileride bir tiyatro sahnesinde izlemeyi de çok isterim. Ama gelelim beni en çok etkileyen yere, eserin nasıl günümüze ulaştığına: Şair Evlenmesi, Tercüman-ı Ahval gazetesinde yayınlanıyor. Yayınlandığı dönemde kimse tarafından ilgi gösterilmeyen bu eser, Şinasi'nin vefatından sonra Selanikte Mehmed Tayfur Efendi adında bir kitapçı tarafından fark ediliyor ve tekrar basılıyor. Tabi kimse inanmıyor Mehmed Efendi'ye. Kendi eserinin okunsun diye Şinasi tarafından yazıldığını iddia ediyor deniliyor. Sonra gazetenin sayıları yayınlanıyor ama Şair Evlenmesi o dönemde de ne okunuyor ne de sahneleniyor. Meşrutiyetin ilanından sonra sahnelenen eser sonunda hak ettiği üne kavuşuyor. Eserin bu kadar yıl bir köşede kalması ama sonunda edebiyatımıza kazandırılması çok etkiledi beni. Umarım değerini bilemediğimiz her eserimiz, sanatçımız Şair Evlenmesi kadar şanslı olabilir.
Şair Evlenmesi
Şair Evlenmesiİbrahim Şinasi · Rıhtım Yayınları · 201716,1bin okunma
Reklam
80 syf.
8/10 puan verdi
Şair Evlenmesi
Şair Evlenmesiİbrahim Şinasi
7.2/10 · 16,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Kibir, dedi keşiş misafirlerine, iyilik için yaratılmış bir meleği yok etti. Insanoğlunun kaderinin tosladığı engeldir o. Bütün kötülüklerin anası olan kibre hiçbir mantıkla karşı konulamaz; çünkü kibirli insan, tabiatın gereği, o mantıklı sözlere kulak tıkar... Dolayısıyla, babanız için dua etmekten başka çare yok!"
56 syf.
7/10 puan verdi
Konusu: Ünü bütün dünyaya yayılan Zacharius Usta yaptığı saatlere ruhunu katarak ölümsüz olmuştur. Bir gün yaptığı saatler tek tek durmaya başlar. Kendisini Tanrı olarak gören Zacharius Usta'nın sonu artık çok yakındır. Zacharius Usta daha önce duymadığım ama konusunu beğendiğim için aldığım çok kısa bir kitap. Yaklaşık 50 sayfa olan bu kitapta kendisini Tanrıyla eş hatta daha üstün gören bir saatçinin kibrine nasıl yenik düştüğü anlatılıyor. Zacharius Usta dışında karakterlerden üstünkörü bahsediliyor ve herkesin konuştuğu tek kişinin Zacharius Usta olduğu defalarca vurgulanıyor. Kızından çırağına kadar herkes el üstünde tutuyor Zacharius Usta'yı. Bana da böyle davranılsa ben de kendimi dünyanın merkezi sanıp sonra da herkesin hayatını cehenneme çevirirdim -tıpkı Zacharius Usta gibi-. Açıkçası kitapta sevdiğim, kendime yakın gördüğüm bir karakter yoktu ama zaten kitap karakterler üzerinden değil de bir durum üzerinden ilerliyordu. Vermek istenilen mesaj çok iyi verilmişti: Kibir, hırs en yakınlarımızı bile hiçe saymamıza sebep olabilir ve sonunda kendimizi kör bir kuyuda bulabiliriz. Bence okunmaya değer bir kitap, şans verebilirsiniz.
Zacharius Usta
Zacharius UstaJules Verne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,8bin okunma
Reklam
"Onu nasıl sevdiğimi, ne kadar sevdiğimi anlatacak değilim... Dünyada hiç kimsenin aynı şeyleri aynı kuvvette duyamayacağını zannediyorum. Onda öyle birtakım haller gördüm ki, benim saatlerce birçok insanlarda arayıp bulamadığım ve yok farz ettiğim şeylerdi. Onda bizim gibi olmayan, olduğu gibi görünen ve bif şeyler olan bir insan buldum."
304 syf.
5/10 puan verdi
Çook uzun bir süredir bitirmeye çalıştığım bir kitap İçimizdeki Şeytan. Kitap çok kötü ya da karakterler yapmacık olduğu için değil benim yoğunluğumdan ve uzun diyalogların canımı sıkmasından kaynaklanıyor bu durum. Kitabımız yakın arkadaş olan Ömer ve Nihat'ın sohbetiyle başlıyor. Daha ilk konuşmada bile mecburi arkadaş olduklarını, ikisinin çok farklı kafa yapılarına sahip olduğunu anlıyorsunuz. Ne Ömer'i ne de Nihat'ı hiç sevmedim. Ikisi de cesur, farklı olduklarını iddia eden ama oldukça korkak ve sıradan iki insan. Yemek yemek için bile birilerinden borç almaya çalışan, sıkıntılı buldukları ortamlardan asla ayrılmayan tipler. Macide, çaresizliği ve suskunluğuyla tipik Türk kadını. Ne yapacağını bilmediği için genelde sessiz kalmayı tercih ediyor, rüzgarda uçan bir yaprak gibi oradan oraya savruluyor. Olaylardaki pasifiğine rağmen kitapta sevdiğim 2 karakterden biri. Bir diğeri de tahmin edeceğiniz üzere Bedri. Senelerdir içinde yaşattığı aşkına o kadar naif bir şekilde sahip çıkıyor ki keşke Ömer de bu kadar güzel sevebilseydi. Kitabın sonu beni pek tatmin etmedi. Bir kadının kendi hayatını yönetebilmesini okumak isterdim.. İçimizdeki Şeytan, okusanız kendinize güzel şeyler katacağınız ama şiddetle okuyun diye öneremeyeceğim bir kitap bence.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Can Yayınları · 2019172,3bin okunma
"Günün birinde önemli bir insan olursan, gün ışığının sana gıda kadar gerekli olduğunu anlarsın! Kıymetli bir alim, varlığını, diğer insanların gösterdiği hürmete borçludur."
"Ne bileyim? Herkesten daha üstün olmak fena bir şey değil... Fakat bu meseleler üzerinde hiç düşünmedim ki!.. Etrafımız o kadar çirkefle dolu ki, temiz kalmak için bir tek çare kendi dünyamıza çekilmek ve muhitle, hiç olmazsa manen, alakamızı kesmektir!"
"Mehtapta gezmekten pek hoşlanırız. Bu sırada yanımızda biri bulunmasını da müthiş surette isteriz, fakat iki aptal herif, romanlarında mehtaplı aşk sahnelerinden bahsettikleri için bu muazzam zevki, bu şiddetli ihtiyacı gülünç buluruz. Görülüyor ki hamakat sade ahmaklara değil, akıllı olduklarını sananlara da hükmediyor!" diye düşündü.
Reklam
Şu anda yok oluversek herhangi bir teessür duyar mısınız? Hayattan ayrılmayı istemeyiz, çünkü tatmin edilmemiş birçok arzumuz vardır. Fakat şu anda hiçbir istek bizi bir yere bağlamıyor. Ruhlarımızın dopdolu olduğunu hissetmiyor musunuz?..
İlkbahar gibi bir mevsimi olan bu dünya, üzerinde yaşanmaya değer... Ne olursa olsun...
İlkbahar gibi bir mevsimi olan bu dünya, üzerinde yaşanmaya değer... Ne olursa olsun...
İlkbahar gibi bir mevsimi olan bu dünya, üzerinde yaşanmaya değer... Ne olursa olsun...
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.