Git. Yüzüme öyle bakma git. Hiç durma, bir gidenin bir daha asla giremeyeceği kapı orada, git. Hiçbir şey açıklamak zorunda değilsin. Giderken söyleyecek şey bulamaz insanlar. Sen bahanelerin arkasına saklananlardan olma, git.
( Oysa daha doyamadım sana… Kokunu yeterince çekemedim içime… Yapacağımız ne çok şey vardı… Neler planlamıştık… Şimdi
Aman Allahım bu nasıl bir kitaptı! Bayıldım, bayıldım, bayıldım! Bu kitabı önceden görmüş olmama rağmen zamanında okumuş olduğum Güllerin Fısıltısı kitabı yüzünden almayı düşünmüyordum çünkü bence o kitap cidden kötüydü. Bu kitabı da bildiğimiz historical tarzında yazılmış olduğunu düşünüyordum. Ama kitap beni öyle bir ters köşe yaptı ki ne siz
Arkadaşlar, hep bir kadını anlattım,
Öyle sandılar, öyle düşündüler ama, bu sefer kendimi anlattım.
Bu sefer, bilmem, artık vicdan azabından olsa gerek.
Dinliyor musunuz ne?
Birini çok sevdim, onu çok üzdüm,
Belki onunkine eşit değil hüznüm,
Geçmişin hatırına, akreple yelkovan geri döner mi?
(Sahnede ki bankta oturan Aslı, cep telefonuyla oynayıp saçma sapan fotoğraflar çekmektedir. Sağ taraftan sahneye giren Alp, Aslıyı görür. Göz göze geldiklerinde fonda bir aşk şarkısı başlar, ardından ışık loş hale gelir. Sahne normale döndüğünde Alp tereddüt eder ama sonra Aslının yanına
( Adam koltukta yatmaktadır. Elinde ısırılmış elma vardır, elinden kaymış düşmüştür. Etraf dağınık, kağıtlar etrafa saçılmıştır. Kapı çalar, adam dayanamaz kapıyı açmaya gider. )
ADAM – Ben sana kaç sefer diyeceğim Azray?. ( Şaşkın ) Siz kimsiniz?.
KADIN – Özür dilerim, apartman ışığına basacaktım ama sizin zile basmış oldum.
ADAM – Önemli
"Müslüm" Baba,
kimlere kimlere jilet attırdın
yarın o kollar senden hesap soracak olursa, ne yaparsın bilmem artık!
Beni öyle şartlandırdılar ki, nerede ağlayacağım diye bekleyip durdum
sonuç, film bitti ama ben bir türlü ağlayamadım
sorun belki de bende
şimdi olaya birkaç açıdan bakmak lazım
öncelikle oyuncuları ele alırsak,
Olan olmuştur olacak olan da olmuştur..
..saat kurarak güne başlayanların hikayeleri…
Çaresiz insanlar son bir umut olarak son bir kurtulma arzusuyla toprağın altına girer gibi, karanlıkta bir okyanusun sularına dalar gibi gözlerini kapatırlar. Gözlerini kapamak çocukluktan kalma ilkel bir savunma silahıdır; hiçbir sorunu çözmez, sadece sen
Kitap bitti. Koskoca 541 sayfa. Galiba çöküp ağlayacağım şimdi. Feride, sana o kadar alıştım ki, şimdi nasıl bir boşluktayım bilemezsin. Bu kadar naif, bu kadar dolu, böylesine bir romanı bu yaşıma(21) kadar okumadığım için kendime o kadar kırgınım ki anlatamam. Hayatta okuduğum en dolu romandı sanırım. Neler neler yaşadım Ferideyle. Kah ordan kah buraya gezdim. Ferideyle dertlendim Ferideyle güldüm Ferideyle ağladım. Çalıkuşu Feridemin ağzından bir alıntıyla son veriyorum cümlelerime: "Mektepte bize bir şiir ezberletmişlerdi. Insan, yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, her birinin gönlümüzden kopup ayrılması, bir ayrı sızı uyandırırmış. Bunu yazan şair ne kadar haklıymış!" İşte bu kitabın bitmeside bende ayrı bir sızı uyandırdı, hosçakal Çalıkuşu, Gülbeşeker..
Saat gecenin bir yarısı seni düşünüp yakiyorum sigarayı dumanla siziyorsun içime sanki hiç yokmussunda yeniden alıyormusum gibi canım acıyor ciğerim yanıyor sonra usulca saliyorum seni tüm gidişlerin hiç gelmeyislerin gibi. Kaç gece sen kokacak kaç gece daha bitap düşene kadar ağlayacağım bilmiyorum. Bu kalp ne zaman bırakacak bir hiç uğruna atmayı. Sonu mutlu biten masallara inanmazdim simdi masalın bir sonu yok mutlu veya mutsuz. Öylesine zamanda asılı öylesine kimsesiz sana olan sevgim. Takvim tutmayi bırakalı çok oldu lakin göz görmeyince saatler yıl oluyor. Hiç bu kadar derinden anlamamıştım 24 saatin yıllara denk gelebileceğini ve yine hiç bu kadar hayalkırıklığı olmamıştı kimse bende.
“Gözyaşları içinde bana, "Sana verebilecek başka hiçbir şeyim yok çünkü sahip olduğun her şey bir gün senin de elinden alınacak, tıpkı benim elimden alındığı gibi. Sana yalnızca kendini bilen kimseye karşı duyduğum sevgiyi verebilirim dedi.”