144 syf.
7/10 puan verdi
Gerçek bir kitap aşığıysanız bu kitap sizin için...
Eğer gerçek bir kitap severseniz, kitapları birer nesne değil en değerli arkadaşlarınız gibi görüyorsanız okumanız gereken tam olarak Kitap Aşkı... Okudukça tam olarak böyleyim, bende bunu yapıyorum ya da başkaları da mı böyleymiş diye düşünmeden edemiyor insan. Kitap aşkının tam bir tanımlamasıydı. Not: Ama açık konuşalım benimle aynı fikirde olamayanlar muhakkak vardır ama yine de fikrimi belirtmek isterim; çıtır çerezlik toplamda yirmi dakika da taş çatlasın yarım saatte biten ve hiç bir sonu başı olmayan hikayesi olmayan bir kaynak için umarım para vermemişsinizdir.
Kitap Aşkı
Kitap AşkıDebbie Tung · Yabancı · 2021513 okunma
Sizin "bende neyi sevip neyi sevmediğiniz" umrumda değil ben böyleyim.
Reklam
Geri geldiğinde, masanın üzerine çıkmaya niyetli bir kara kedinin garson tarafından kovalandığını gördü. Sokak, kahkahalar, tabaklara çarpan çatal bıçak sesleri, kişisel kahramanlık hikâyeleri, acılar ve Çingene çocuğun darbukada kıvılcım çıkaran parmak darbeleriyle tutturduğu ritmin iç içe geçtiği bir ses âlemine dönüşmüştü. Oturup kadehine
Sayfa 387 - Teslim, Kendi Efkârımca Okur YazarımKitabı okudu
Ben böyleyim işte, işe yaramaz ve duyarlıyım, ister iyi olsun ister kötü, soylusundan ya da bayağısından bütün coşkulara olanca varlığımla kaptırabilirim kendimi - ne var ki asla kalıcı bir duygu, asla ruhun özüne nüfuz eden, kalıcı bir heyecan duyamam. Bende ne varsa, bir başka şeyi izleyerek varlık kazanır; ruh kendine karşı, yaramaz bir çocukla uğraşırcasına sabırsız; giderek büyüyen ve hep aynı kalan bir sıkıntı var. Her şey ilgimi çeker, ama hiçbir şey beni avucunda tutamaz.
Ben böyleyim işte, işe yaramaz ve duyarlıyım, ister iyi olsun ister kötü, soylusundan ya da bayağısından bütün coşkulara olanca varlığımla kaptırabilirim kendimi ne var ki asla kalıcı bir duygu, asla ruhun özüne nüfuz eden, kalıcı bir heyecan duyamam. Bende ne varsa, bir başka şeyi izleyerek varlık kazanır; ruh kendine karşı, yaramaz bir çocukla uğraşırcasına sabırsız; giderek büyüyen ve hep aynı kalan bir sıkıntı var. Her şey ilgimi çeker ama hiçbir şey beni avucunda tutamaz. Durmaksızın düş kurarak, yapılmadık iş bırakmam; karşımda konuşan kişinin yüzündeki mimikleri en ince ayrıntısına kadar yakalarım, cümlelerindeki milimetrik sapmaları fark ederim; ne var ki, duyduğum halde aslında onu dinle. mez, bambaşka şeyler düşünürüm ve aramızda geçen konuşmadan en az anımsadığım, o sırada sarf edilen sözler olur - hem onunkiler, hem benimkiler. İşte bu yüzden, bir ettiğim lafı bir daha eder, cevabını aldığım soruyu tekrar sorarım sık sık; buna karşılık, sonradan aklımdan uçup giden bir şeyi söylediği sırada karşımdakinin yüz hatlarının gerilişini ya da daha önce anlattığımı unuttuğum bir hikâyeyi anlatırken, beni yalnızca gözleriyle dinleyişini, fotoğrafını çekmiş gibi, üç dört sözcükle tarif edebilirim. İki kişiyim ben ikisi de ortalarındaki mesafeyi koruyor, aralarında hiçbir bağ olmayan Siyam ikizleri bunlar.
Bugünlerde bende böyleyim.
Yazmadım seni daha, sevmeye ayırdım tüm zamanlarımı, yazmaya bu yüzden vaktim olmadı. Ben düşünmeye başlayınca seni -ki bu bir önceki düşünmenin sonundan çok öncedir- inan ki dağlar, taşlar, inan ki bulutlar, yağmur ve kar, toprakla su ve gökyüzü, güneş ay ve yıldızlar onlar da benimle birlikte ve onlar da benim kadar seni düşünürler.. Hep dalgınım bu günlerde saati cezveye koyup yumurta tutuyorum, bir gün takvime bakmasam yılı unutuyorum. Aklım başıma gelmiyor, başıma çarpmadan dallar. Yolda yürürken dalıp dalıp gidiyorum. Nisan'a kaç var diyorum saati sorarken. Hiç böyle olmamıştım. Bilenlere sordum; Aşk bu dediler..
Reklam
587 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.