"Sana bir kez daha tutuldum..."
Merhaba sevgili. Umarım güzel bir bayram geçirmişsindir. Ben İstanbul'daydım. Senin şehrinden, sana da zamanında bahsettiğim iki arkadaşımdan birisi geldi. Birkaç kez onunla buluştum, onun dışında tek başımaydım. Alıştım sevgili :)). Bugün yine bir şeylerin yıl dönümü. Yine kim bilir ne için yazmaya başladım değil mi sevgili, kim bilir o gün
“Yatağın yanına diz çöke­rek Tanrı'ya dua ettim. Dizlerimin üstünde doğrulmadan önce, bundan sonra da benden yardımını esirgememesi, bana hak etmediğim halde vermiş olduğu şu fırsata layık olabilme kudretini bağışlamasını diledim.” -olay örgüsü sonrasında nasıl devam ediyor bilmiyorum fakat eklemek istediğim bir husus vardı. Jane Eyre, çoktan hak etmiştin bunu. Fakat bunu haketmediğini düşünmen sanırım aferinsiz büyümen ve çocukluktan itibaren hiç iyi şeyler yapamayacağını düşünmenden/düşündürtmelerinden kaynaklanıyor. Aslında tamamen psikolojik.
Jane Eyre
Jane Eyre
Reklam
Abdulkadir Çelebioğlu
Abdulkadir Çelebioğlu
aynı yorumu tekrar buraya yazıyorum öyle silip engellemekle ve yaldızlı sözler ile insanları sapıklığa sürüklemeyin. Risale-i Nuru bir siz okudunuz zaten başka hiç kimse okumadı ve herkez cahil. Ayrıca öyle gözüküyor ki sizde Risale-i Nur okumaktan Kur'an ve hadisleri anlayamamış sınız. Ayrıca harici ve tekfirci
Aile bireylerimle yıllar sonra tekrardan karşılaşmıştık. Bana bakan üç cift göz annem babam, kardeşim. Hepsi bir açıklama bekliyor. Hiçbirini hesap verecek değildim, fakat içimi dökmeden kalkmak istemiyordum. Günah keçisi ilan edilmişim ve uçurumdan aşağı atılalı çok uzun zaman olmuştu. Yine de hayatta kalmayı başarıp diplerde gezinmiştim, yıllarca. Tekrardan bir araya gelmemizin bir nedeni vardı tabii ki. Her katil, kurbanını son nefesini verirken görmek ister, onlar da bunu istiyordu nasıl geberdiğimi görmek istiyorlardı. Bu iğrenç masadan kalkmak için sabırsızlanıyorum. İlk ve son konuşan bendim. Ne bir soru, ne bir cevap geldi tek kişilik bir konuşmanın ardından, birbirimizi bir daha görmemek üzere ayrıldık vedalaşmadan, sarılmadan. Evet dedim, evet kötü şeyler yaptım, hafif belki biraz ağır suçlar işledim. Tecavüz ettim, uyuşturucu kullandım. Sokaklarda yattım. Sevdiklerimi en zayıf noktalarından indirdim yere. Kemikler kırdım ve kırıldım. Sattım, satın aldım. Kanın tadını öğrendim. Çok ihanet gördüm, her defasında öfken katarak büyüdü. Benden büyük oldu ve ben zayıfladıkça, öfkem güçlendi. Bugün burada oturan ben değilim, ben kalmadım. Bugün hareket eden konuşan öfkem. Beni hep yalnız bıraktığınız için, yalnızlığım kader sandım. Ve hep yalnız kaldım. Beni tek kucaklayan şeydi içimdeki öfkem. Ama merak etmeyin beni şimdiye kadar yaşatan öfkem, artık beni de bitirmek istiyor. Yavaş yavaş beynim ve organlarım çürüyor. Çok yakında benim için ağlayıp, hatırladığınız birkaç iyi anıyla anabilirsiniz beni, bir zamanlar hiç ölmemiş olan beni.
Frida Kahlo
"Kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim. Canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim. Bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim. Gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim. Her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim. Düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim. Ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim. Sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim. Tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden 'sen' olduğun için vazgeçtim. Bencil olduğun için vazgeçtim. Bunlardan sadece bir tanesi senden vazgecmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi. Ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım. Bu yüzden ben de senden vazgeçtim."
Bugün bayram... Çok garip geçti, Sanırım benden bir şeyler eksilmiş, Ya da düşüp kalkamadım. Bilmiyorum Bildiğim tek şey çok şey değişmiş Ve nerden düzeltilebilir bilmiyorum.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.