Âşık oldum düşüp geldim yollara
Bülbülüm ben hasretim var güllere
Sırrımı ben nasıl diyem ellere
Birin saysam bini içimde durur
Bulmuşum ben nazlı güzel yârimi
Dağlara savurdum ah u zarımı
Sevgiliden sakladım efkârımı
Birin saysam bini içimde durur
Bahşıyım ben sevdim Kaknusya kızı
Kalbimde teselli bağrımda sızı
Sevincim ufukta seher yıldızı
Birin saysam bini içimde durur
"Peki Bahşı, seni anladım. Aşktan korkmanın hayattan korkmak olduğunu da... Razıyım! Gittiğin yere götür beni! İradem sendin, muradım sen ol!"
"Seni pişman etmeyeceğim Kaknuşşam! Senin için yaşayacak, senin için öleceğim. Bundan böyle sen bana azık, ben sana neşe, sen bana hayat, ben sana sevgi... Beraber yürümediğimiz hiçbir menzilim, birlikte sevinmeyeceğimiz tek arzum olmayacak... Konuştuğum sen, konum sen olacaksın..."
"Bundan böyle emir sendendir Bahşı, yapmak benden; sır sendendir, saklamak benden... Güvencim sen olacaksın, sevincim sen; sen sevgim ve sevgilim. Bağım ol bağbanım ol, gülün olayım, bülbülün olayım. İşte sana and; bundan böyle sen oldukça şakıyacak, sensiz susacağım."
"Seni sırf sen olduğun için seviyorum ben. Güzelliğini, tazeliğini, asaletini veya gönlündeki zenginliği kaybetsen yahut bunları senden söküp alsalar bile ben yine seni seviyor olacağım. Seni sevme sebebim sen olduğun içindir. Benim bu dünyada cennetimsin, hatta cennet hayatımsın. Yatmadan evvelki son şeyim, uyandığım zamanki ilk şeyimsin. Seni görme umuduyla açtığımı bil her sabah gözlerimi. Uyanıkken yanağınla, dudağınla, eda ve işvenle mızraba dokunurum; uykudayken zamanım hayalinle geçer. Sen varken dünyamda başka birine yer kalmaz. Yerin gözümün içi, gözümü yumduğumda gönlümün köşesidir..."