Dil ve Üslup Dil, Atsız'ın dilidir. Açık, duru, anlaşılır ve akıcı. Su gibi akar cümleler. Hiçbir cümle, hiçbir paragraf, anlaşılmazlığından ötürü sizi durdurmaz. Eğer duruyorsanız ve bir cümleyi, bir paragrafı yeniden okuyorsanız bu anlamadığınızdan değildir. Tam tersine çok iyi anladığınızdandır. Cümleler sizi can evinizden vurmuştur. Bir
Bozkurtlar Diriliyor'da Zaman-Roman ile Tarihî Olayların İlişkisi Bozkurtların Ölümü'nde olayların tarihini sık sık veren Atsız, Bozkurtlar Diriliyor'da bunu yapmaz. Sadece romanın ikinci kısmının başlığında bir tarih verilmiştir: "İhtilâlden Kirk Yıl Sonra (679 yılında)" (s. 7). Birinci kısmın başlığı "İhtilâl
Reklam
Olayların Mekânı Bozkurtların Ölümü'nde olduğu gibi Bozkurtlar Diriliyor'da da asıl ve sürekli mekân "sonsuz bozkır" dır. Romanda birbirleriyle rakip olan Gök Türkler de Dokuz Oğuzlar da bozkırda kurmuş oldukları çadırlarda yaşarlar. Fakat çadırların içi tasvir edilmez. Kahramanlar çadının veya otağın içine girip çıkarlar;
Bengü Beker - Sana Yıldızları Ödediğimden
Cayıyorsam canım ederimden Ne acımdan ne de kederimden Sana yıldızları ödediğimden ama Haberin yok bunun bedelinden Bi' yanım korktu bi yanım aşık Bi' yanım yandı en güzelinden Bi' yokuştum nereleri aştım ama Sana geldim ta ezelimden youtube.com/watch?v=edvfqQ5...
Börüye sus dendi, itlere ürü Aradı Yalquzaq kendine sürü Deve yavrusuna ağlayan Börü Eniği öldü de ağlamaz oldu... Okunan yadırgı irfanı şimdi Kurdoğlu çakalın sütünü emdi Bilinmez... Kurt soylu Kağan kimdi! Sözü bengü taşa kazılmaz oldu...
M. Bahadırhan Dinçaslan
M. Bahadırhan Dinçaslan
Çin'le ilgili mekânlar arasında bir de Şandung vardır. Şandung, bengü taşlarda Kök Türklerin birkaç defa sefer yaptığı, denize uzanan bir bölge olarak geçer. Romanda da Gök Türkler Şandung'a sefer etmişler ve "denize kadar bütün Şandung'u" geçmişlerdir. Bölgede bulunan, surlarla çevrili birkaç şehre girmişler ve oraları allak bullak etmişlerdir. Bir şehrin kumandanının sarayında kılıç kılıca çarpışmalar olmuştur. Sarayda, hazine odası, ambar ve zindan vardır. Zindandaki Türkleri kurtarmışlardır (s. 66-67). Görüldüğü üzere bu bölümde de tasvir yok, olayların geçtiği mekânlar vardır.
Reklam
Romanın Hazırlanması ve Yayını Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor. Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,
Romanın Hazırlanması ve Yayını Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor. Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,
Dil ve Üslup Dil, Atsız'ın dilidir. Açık, duru, anlaşılır ve akıcı. Su gibi akar cümleler. Hiçbir cümle, hiçbir paragraf, anlaşılmazlığından ötürü sizi durdurmaz. Eğer duruyorsanız ve bir cümleyi, bir paragrafı yeniden okuyorsanız bu anlamadığınızdan değildir. Tam tersine çok iyi anladığınızdandır. Cümleler sizi can evinizden vurmuştur. Bir
Olayların Mekânı Romanın geniş mekânı bütün bir bozkırdır. Ötüken'deki çadır şehir, Çin Seddi, başkent Siganfu, Vey kıyıları ayrıntılara girilmeden verilir. Dar mekân olarak eserde yer alan Ötüken'deki bazı çadırlar ile üstü örtülü alış veriş merkezi, Kıraç Ata'nın yaşadığı mağara, Siganfu'daki birkaç ev, paralı gösterilerin
605 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.