"Her nedense eskilere aşığım, eskilerin dilinden anlıyorum, derdi. Çıkardığı buruşuk ikinci el bir kitabı bana uzattı. Sandım ki bana o sayfadaki yazıyı oku diyecek oysa ki eliyle boş yere kurşun kalemle yazılan o yazıyı gösterdi. Ben sessiz içimden okudum. O sesli bir şekilde okudu. İkimizin de boğazı düğümlendi. Yazı bizden önce okuyanın o gününün, o duygularına doğru götürdü. Bir cümle bu kadar ağır olmamalıydı. Bu kadar bizden olmamalıydı...
"Sen, beni sevemedin diye ben bir daha kimseyi sevedim."
Bu cümleden sonra okuyanın gözyaşlarını, çaresizliğini ikimiz de hissetmiştik. Okuyucu gibi o sayfada kitabı kapattık.. "
Şahmeran, Murat Güçlü