Beni sevdiğini söyle ve ben inanayım…
Beni tanıyor musun sahi, Ya da beni ne kadar tanırsın ki sen Hangi karanlık geceyi paylaştın benimle söyler misin Hangi acılarımla harman oldun Kaç damla gözyaşımı sildin ellerinle Başını yasladın mı göğsüme benim, “Üzülme, geleceğim” dedin mi “gözlerimin içine bakıp” Beni tanıyormuş! .... Hadi canım! .. *** Beni tanıyor musun sahi, Ya da beni ne
Reklam
Ne Yaptın Nastyenka? (Beyaz Geceler)
Bir gecenin saat onunda Yürüyor ve şarkı söylüyordum Neşeli ve mutluyumdum Tip'imce Gördüm bir kanalın kenarında seni Ne olduysa ondan sonra oldu Önce dost olduk seninle Sonra sevdim delice seni Ama sen başkasını bekliyordun Sana dört elle yardım ettim Sevdiğine kavuşman için Ama cevap vermedi sevdiğin Sonra ben daha da tutuldum
"İnsan öldüğünde en yakınının, en sevdiğini unutma süresi 18 aymış. (Bu en uzun süre) Yani 18 ay sonra acısı diner, sizi tatlı bir anı olarak anımsarmış. Düşününce içim acıdı bir an. Değer verdiklerimin, Çok sevdiklerimin, "Onlar olmadan asla olmaz" dediklerimin Beni 18 ay sonra unutacak olması...? İyi bir iş, geniş bir ev, bir araba, emeklilik hayalleri, "Hele şu da olsun rahatlayacağım" derken bir bakıyorsun hayatın sonuna gelmişsin. Lakin bizim yaratılış sebebimiz araba, ev, bağ, bahçe değil ki....Hiçbir değer üretmeden, iz bırakmadan yaşanan bir hayat 80 yıldeğil de 800 yıl olsa ne yazar ki? 18 ayda unutulduktan sonra... Yazık oluyor bize. Çok ucuza gidiyoruz. - İnsanın yetiştirdiği öğrencileri olmalı, öğretmen olmasa bile...Yazdığı bir kitabı olmalı en azından, ya da yazmaya azmettiği... - Tanımadığı, adını bile bilmediği insanlarda iz bırakmışlığı olmalı... - Birileri çevirmeli yolunu "Siz beni tanımazsınız ama ben sizi tanıyorum, siz benim hayatımı değiştirdiniz" demeli yıllar sonra... İnsanlara selam vermekten korkmak şöyle dursun, tanımadığı onlarca insanın yüreğine dokunmalı, sohbet etmeli, dertleşmeli, arkadaş olmalı... Ah! bu çok fazla dünya telaşesine dalmışlığımız yok mu... Mezardakiler de aynını yapmıştı...."(A)
Allah Teâlâ Sevgisinin Alâmetleri:
1- Allah Teâlâ’yı seven, ölümden korkmaz. Onun geleceğini misâfir bekler gibi bekler. Çünkü sevenin sevgilisine kavuşması ancak ölüm ile mümkündür 2- Allah Teâlâ’yı seven kul, dünyadan sevdiği şeyleri severken, Allah Teâlâ’nın da onları sevdiğini bildiği için sever. Sevdiklerini de onun yolunda harcar. 3- Allah Teâlâ’yı seven kul, gece-gündüz
Bir bilgine sorulur; 'Seni kimin sevdiğini nasıl anlarsın?" Bilgin şöyle cevap verir; Kim derdimi taşırsa, kim halimi sorarsa, kim benden sıkılmazsa, kim hatamı bağışlarsa ve kim Rabbimi bana hatırlatıyorsa, o beni seviyordur.
Reklam
beni bulunca sevdiğini söyle sık sık. içimde sevginin uğramadığı bir yurt var... emina
MUHABBETİN HAKİKATİ
Allâhü Teâlâ ve Resûlünü (s.a.v.) sevmek, her mümin üzerine farz-ı ayındır. Nitekim Bakara Sûresi’nin 165. âyet-i celîlesinde -meâlen-: “Müminlerin ise Allâhü Teâlâ’ya muhabbetleri, her şeyden daha ziyâdedir.” buyurulmuştur. Muhabbet; insanın hoşuna gittiği için bir şeye meyletmesidir. Bir kulun, Rabb’ine karşı hakîkî muhabbeti ise ancak kalbini,
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.