Şehrin kıyısında, ufacık bir derenin kenarında, dalları suya sarkan ihtiyar bir söğüt ağacı vardır. İlkbaharın başlangıçlarında bu söğüdün dallarına bir dişi kırlangıç gelip kondu; derenin bir başından bir başına yıldırım gibi uçan, beyaz göğüslerini suya dokundurarak şeffaf kanatlı küçük böcekleri yakalayan diğer kırlangıçlara bakmaya başladı.
Onlar için daha fazla acı çektim
bölündüm defalarca
onların bebeklerini de kırdılar
gözlerini oydular
durdurmak istedim anne
beni çok yanlış anladılar.
Çünkü ben cinleri ve insanları ancak beni tanısın, beni sevsin sonra bana kulluk etsinler ve bu kulluk vesilesiyle de hem güzel ahlakı hem de benim rızamı kazansınlar diye yarattım.Bazıları sırf dünya için yaratılmış gibi, rızık peşinde koşarken, asıl vazifesi olan kulluğu unutuyor veya aksatıyor.Herhalde yaratılış gayelerini yanlış anladılar.
Ben onlardan rızık istemiyorum.Beni doyurmalarını da istemiyorum.
Allah’ı kendiniz gibi düşünmeyin.O’ nun bir şeyi ısrarla istemesi, ona olan ihtiyacından değildir.Aksine o şeyin size fayda ve sizin o faydaya olan ihtiyacınızdandır.Aynen doktorun hastasına ısrarla ilaç tavsiye etmesi, annenin çocuğuna ısrarla dersine Çalış demesi gibi bir şeydir.
"
Onlar için daha fazla acı çektim
Bölündüm defalarca
Onların bebeklerini de kırdılar
Gözlerini oydular
Durdurmak istedim anne
Beni çok yanlış anladılar...