''Sen hiç bir mayıs akşamı, bir gül ağacına, bir dileğini asmadın mı, diyor bir ses.
Ne dileği, diyor öbür ses. Hangi dilek? Hangi gül dalına? Ne zaman? Nasıl? Niçin? Nerde?
Herhangi bir dileğin için, diyor o ses. Örneğin bahçe içinde sessiz bir yuva. Örneğin anaç bir kadın, yatağını ısıtacak. Örneğin senin adını yaşatacak bir çocuğunun olması.