Tarih
İlber Ortaylı, Halil İnalcık gibi Kırım’dan kaçan , “Tatar aşağılık kompleksinin” ve savaşlarda ara sıra sık sık gayrimüslimlerin tarafına geçen Tatar aile eğitiminin de tesiriyle, bu tesirden süzülen süzmelerden tarih öğrenilemez. Benim akraba çevrem ve köyümde insanlar yoğurtlu hamur(Laktik Asit) yemeden insan içine çıkmıyor, siz Serhatlıları nereden bileceksiniz. Aşiret dışı evliliğin yasak olduğu safkanı nereden bileceksiniz? Türk’ün ne olduğunu bilmeden, tarihini nasıl yazacaksınız?
"İş, nasıl oluyorsa bizlerin hain oluşuna geliyordu... yaftası olan ve arkasında kalabalıklar tutan bu insanların söylediklerinin tutarlılığı, muhatapları tarafından, doğru yanlış muhakemesi yapmaksızın kabul ediliyordu. Öyle ya, içten içe ben de kabul ediyordum, tabii ki bu yalanı değil; ilerisini, getirisini. Mademki bunları düşünüyorsunuz, o zaman emeğimi sizin için sunmayacağım, beni hiçbir göreve çağırmayacaksınız, bir hainin sizin değerlerinizi benimsemesini bekleyemezsiniz; sevmem için zor kullanmayacak ve hiçbir baskıda bulunmayacaksınız... İşte olay şimdi daha da alevleniyordu, bu ham kütükler; hiçbir zaman için bir adım sonrasını düşünmemişlerdi, aptallıklarından değildi; ne istediklerini, kendileri bile bilmiyordu! Kör oldukları içindi tümü... kördüler fakat bu noksanlık, yine de zorbalıklarını engellemiyordu. Dünyanın hangi köşesinde benim gibi biri katledilecek olsa onore oluyorlardı; neden ve niçin suallerini kendilerine soramıyorlardı... bu insanlara, öğretilmiş birkaç gerçek söz konusuydu; "değerleri yok etme ve kendi değersizlikleri içerisinde ele geçirilmeye müsait olmak" vücudun kangreni, bütünüyle bundan ibaretti. Yorulmadılar, sarf etmediler; salt kusursuz bir aptaldı bütün hepsi." M.A
Reklam
Ben yazdıkça sen varsın, Sanma ki ben sensizim, Seni senle yaşamak işin en kolayı, Senden o kadar uzak kalıp, Hiç sensiz kalmamış gibi nefesini sol yanımda hissedip, Seni satırlara hapsede bilmek, O kadar ağır ki fark etmek, Ayrı olduğunu bilse de Ayrılığı bir türlü kabullenememek.. Aynılığın o yakıcı soğuğunda, Her seferinde seni daha da farklı yaşayabilmek, Yaşamak için görmek gerekirse, Her gören yaşamasını bildi mi, Sen de benim gibi kalabildi mi dersin? Her nedense densin, Nedeni neydi dersen, Hissettiklerimle pes etmedim derim. Sen bilemesen de ben yine de hayallerimde gerçekliğini hissederim.
Benim bu ülkeye dair hiç anlamadığım meselelerden birisi bu. Bu cinayet açık şekilde alkolün etkisi ile işlenmiş olmasına rağmen ne devlet ne de millet olayın bu kısmını konuşmayacak. Cinayeti işleyen sakallı ve cübbeli birisi olsaydı mesela ortalık karışmış birileri tarikatlar kapatılsın kampanyasına çoktan başlamıştı. Hayat tarzı, siyasi görüşü en ince detaylarına kadar irdelenmişti. Katil bir alkolik olunca kimse alkol üzerinden bir tartışma başlatmıyor, sanki şu yaşanan çok normalmiş gibi davranıyor. Sıradan bir adli olaymış gibi unutulup gidecek mesela bu canavarca cinayet. Ülkenin anayasası da ceza kanunları da alkolizmi korumak için yazılmış sanki. Medyası da milleti de bu başıboş katilin ( alkolün) üzerine gidemiyor. Gerçekten çok ama çok ilginç.
İşte duyduğunuzda sizi yerinize kitleyecek bir tespit ; "Olgunlaşmamış ebeveynlerin yetişkin çocukları olur."Bazıları duygusal anlamda olgunlaşmamış bir anne ya da babaya sahiptir bu ebeveynler tüm varlıklarını ve değerlerini sizin onların istediği gibi biri olmanıza bağlı kılar Böyle ailelerde çocuk kendini bulmayı suçluluk duygusuyla
"Altını çizdiğim bir kitabı birine verirken çekinirim. Sanki yaralarımı teslim ediyormuş gibi, sanki 'Bak benim buralarım çok ağrıyor.' der gibi."
Turgut Uyar
Turgut Uyar
Reklam
İçimden gelen dizeler.
14.05.2024 cezaevinde kurs verdiğim günlerden biri daha bittiğinde infaz koruma memurunu beklerken ilk kez açık olan pencereden şöyle bir bakayım dedim, gördüğüm manzara alt kattaki koguslarin küçücük duvarlar şeklinde bahçeleri ve her koğuşun içinde mahkumların farklı farklı aktiviteler yapıyor olmasaydı. Bir an kendimi dizi sahnesi izliyor gibi hissettim. Yaşadığımız hayatın güzelliğini, özgürlüğün ne demek olduğunu o an çok iyi anladım. Benim ders verdiğim kişiler de asla unutamayacağım kadar istekli ve öğrenmeye açık insanlar. Hani cezaevi deyip geçiyoruz ya işte öyle değil, içinde farklı hayatlar farklı hikayeler barındırıyor. Kısa zamanda burası bana çok şey öğretti ve öğretmeye devam ediyor. Buraya not etmek istedim her zaman halimize şükür etmeliyiz, emin olun ki sizlerden çok daha ağır şartlarda insanlar var ve pes etmeden her gün o ağır şartların içinde bile öğrenme isteklerini koruyup kendilerini geliştiriyorlar. 👏👏
Gothart - Jovano Jovanke
Makedon bir kıza ölmeden önce, sevgilisinin söylediği türküdür. Makedonya da leyla ile mecnun gibi bilinen bir hikayeymiş bu. Buyrun hikayesi; Makedonlar çocuklarının sevdiklerinin hristiyan olması şartı ile evlenmelerine izin verirmiş bu onlar için en temel şartmış. Rivayetlere göre ise gencin müslüman oluşu nedeniyle iki aşık evlenemez. Ve genç, sevgilisinin ölümü üzerine bu türküyü dillendirir. Bu halk türküsünün ortaya çıkışının da Osmanlı dönemine dayanması sebebiyle makedon kızı ile müslüman Türk genci arasındaki aşkı anlattığı rivayet edilir. "Ben seni bekliyorum oysa, eve gelmeni bekliyorum. Ama sen gelmiyorsun, canım benim Jovano."
Yazmayı bırakırsam , tekrar beni yazmak için teşvik eder misin . Benim seni, gülmen için , teşvik ettiğim gibi
Franz kara
Franz kara
Bir fotoğraf, binlerce düş
Arşivimi kurcalarken bir fotoğrafı belirdi önümde. Sendin. Yüzündeki yıllarımı feda ettiğim gülümsemen. Benim gözlerim dışında herkese bakan o cennete tutsak eden gözlerin belirdi. O fotoğrafın sesi yoktu, ama kulağımda hayatımdaki en güzel melodinin sesi yankılandı. Ellerini tutmak isterdim, sarmaşık gibi sarardım bir ömür seni. Ama sonra gerçeklik kafama dank etti, sen beni sevmiyordun. -lenciy
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.