Sustum. Gerçek ve derin bir susma benimkisi. Hayatın devamlılığına ihanet eder gibi dondurdum hayatı. Yerinde sayan, sende asılı kalan ruhumu yaşatma çabası içerisindeyim.
Kalbimden neler geçtiğini, kafamda biriktirdiklerimi, tasarladığım her şeyi bildiğini düşünüyorum. En azından tüm bunları hissettiğini. Belki de böyle bir beklenti benimkisi. Çünkü bunları sana asla söylemeyeceğim. Asla söyleyemeyeceğim. Oysa o kadar dilimin ucundalar ki. Rüzgar esse düşecekmiş gibi, gözlerime baksan, giderken başını bir kez geriye çevirsen, ağzımdan dökülüverecek kadar dilimin ucunda. Uzunca susuşlarım, ağzımı bile açmadan öylece kalakalıp, bakışlarımı kaçırışım hep bundan. Burada hava her geçen gün biraz daha soğuyor. Zaman diyorum, biraz daha zaman. Dilimin ucundaki kelimeler bu kış da donmazsa bir dahaki yıl uçmayı öğrenecekler. Biraz zaman diyorum. Kalbimin bir yanı sıcak kalabilirse bu kış, bir delilik daha yapacağım. Ne bir portakal bahçesinde dolaştım ne de bir posta treninde yolculuk ettim. Çiçekler bir açmaya görsün, bir çılgınlık yapıp hatır için öleceğim. Aslında seni çok… özledim.
'' Herkes temel erdemlerden en az birinin kendisinde bulunduğundan kuşkulanır ya, benimkisi de bu: Ben, ömrümde tanıdığım en dürüst birkaç kişiden birisiyim. ''
Nasıl ki istedi efendimiz Ebû Bekir, bedeninin geniş olup müminlere cehennemde yer kalmamasını... Öylesine bir dilektir benimkisi... Diğer âşıklar çekmesin sevdanın bu dayanılmaz dertlerini... Onları esirge Rabbîm!