irem yılmaz

irem yılmaz
@benirem
72 syf.
5/10 puan verdi
Kitabın ismine ve arka kısımda yer alan özetine bakınca Cuffy’nin hikayesi üzerine gidilceğini düşünmüştüm. Hatta bu sebeple kitabı da aldım. Ancak kitabı okumaya başlayınca işlerin seyri değişti. Çünkü kitap daha çok eşinin ölümünden sonra çocuklarıyla bir başına kalan Mary’nin hikayesi üzerinden ilerliyor. Bu süreçte çocukları için güçlü ve ayakları üzerinde durmaya çalışan, hatta aldığı evlilik teklifini bile anne yanı ağır bastığı için reddedip daha iyi bir yaşam koşulundan vazgeçen bir kadının hikayesini okuyorsunuz. Cuffy’nin hikayesine ise kitabın son bölümünde ulaşabiliyorsunuz. Ancak ben istediğim beklentiyi alamadım. En başta da dediğim gibi kitabı alma sebebim Cuffy’nin hikayesi olmuştu. Şimdi geldi, anlatır birazdan diye diye kitabın sonunda kadar hikayeyi bekledim ancak son kısımda benim için yeterli gelmedi. Ve son olarak annenin dramı ve çocuğun hikayesi daha sürükleyici bir şekilde alınsaydı daha iyi olabilirdi. Bu sebeplerden ötürü kitabı çok beğenemedim. Ben de bir iyi ki almışım okumuşum hissi uyandıramadı. Sadece paramı farklı şeye harcasaydım dedirtti. Herkese iyi okumalar.
Çocukluğun Sonu
Çocukluğun SonuHenry Handel Richardson · Can Yayınları · 2020194 okunma
Reklam
214 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
‘Korkum şu, getirip dökecekler bu fıkara milletin birkaç milyonunu benim gösterdiğim düzlüğe… Yarım kalacak, heder olacak. Dolaşın Türkiyeyi, nice yarım kalmış, nice faydasız işle karşılaşacaksınız. Eğer emekler böyle heder edilmemiş bulunsaydı, Türkiye böyle bir Türkiye daha olurdu.’ Yaşar Kemal`in 1951-1963 yılları arasında karış karış gezerek dinlediklerini, gördüklerini, deneyimlediklerini kaleme aldığı röportaj türündeki eserlerinden biridir. Diyarbakır`dan Van`a, Amasya`dan Erzurum`a; ülkede o dönemlerde yaşayan insanların yoksulluklarını, hastalıklarını, zorluklarını anlatmıştır Yaşar Kemal. İşsizlik yüzünden fırtınada savrulur gibi savrulmak zorunda kalanları, Karadeniz`de ince hastalıktan, doğuda ise sıtmadan perişan hallere gelenlerin sorunlarını işlemiştir. Bir geminin güvertesinde oğlunun sağlığı için varını yoğunu satmak zorunda kalan bir anayı, göçük altında evlatlarını göz göre göre kaybeden bir babayı, sel yüzünden evleri yıkılan köylüleri… Her durumda farklı bir gerçeklikle farklı bir acıyla yüzleştirir bizi. Her farklı olayda daha da çok yara açılır insanın ruhunda. Dönemin sorunlarını, yaşamlarını çok iyi bir şekilde bizlere sunmuştur Yaşar Kemal. Öyle de güzel anlatmıştır ki o soğuk havada çadırda kilimlere sarılıp üşüyen de yer altında olan evlerin içine giren de benmişim gibi hissettirmiştir. Lafı çok fazla uzatmama gerek yok. Gerçekten okunmaya; yaşamadığımız o dönemleri, sorunları ve yaşamları hissetmeye, anlamaya değer bir kitap. İyi okumalar.
Nuhun Gemisi
Nuhun GemisiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20171,409 okunma
456 syf.
·
Not rated
Her şey bir yılbaşı gecesi Tarlabaşılılar Kulübünün önünde Engin’in öldürülmesiyle başlar. Katilinin kim olduğuna dair bir görgü tanığının bulunmaması ve husumetli olduğu kişinin mekanının önünde öldürülmüş olması okları Barbut İhsan’ın üzerine çevirir. Barbut İhsan’a göre ise asıl suçlu Kara Nizam’dır. Nevzat Başkomiser ve Ali’nin, Engin’in
Beyoğlu’nun En Güzel Abisi
Beyoğlu’nun En Güzel AbisiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201935.9k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
149 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Sherlock Holmes ve Dr. Watson’ın tanışmasıyla başlayan kitapta dizinin ilk bölümündeki tanışma sahneleri aklımda canlanmadı desem yalan olur. Okudukça resmen oyuncuların hal ve hareketlerini gözümün önüne getirmeden duramadım. Neyse biz kitaba geçelim. Birinci kısım boyunca her şey normal giderken, ikinci kısımda gelen hikaye ile başta ne oluyor yahu diye ufak çaplı bir anlamsızlığa sürüklendim. Hikaye ilerledikçe olayın akışına kapıldım ama bir yandan da “neredesin eyy Sherlock Holmes?” diye içimden geçirmedim değil. Neyse işte hikayenin sonuna geldikçe yavaş yavaş anlatılanların da neden anlatıldığını çözdüm. Olayın bağlantısı açığa çıktı. Normalde serinin okumam gereken ilk kitabını sonradan okumuş olmamda ayrı bir komedi. Neyse uzun lafın kısası kitabı beğendim, tavsiye ederim. (Not: Dizi için yeni sezon gelsin artık lütfennnn)
Sherlock Holmes - Kızıl Dosya
Sherlock Holmes - Kızıl DosyaArthur Conan Doyle · Karbon Kitaplar · 201814.8k okunma
56 syf.
·
Not rated
·
Liked
“Ölmüşlerin kavgasını daha doğmamışların bile sürdürecek olmasına hayret ediyorum.” düşüncesi ile başladı Nass’ın hikayesi.Güçlünün güçsüzü ezerek yükselişe geçtiği,yıllardır süregelmiş bir kavga geleneği. Bunların gerekli olmasının nedenleri bile yokken sürmesinin ne anlamı vardı? Nass işte tam da bu noktadan sonra düşmanı olarak gösterilen Unga ile evlenir.Daha sonra denizlerden gelen aslan yeleli adamın gelişi ile olaylar burdan sonra şekillenmeye başlar. Küçücük bir ada olan Akatan’dan yaşadığı intikam hırsı ile harekete geçer kahramanımız.Bir sürü yer gezer,bir sürü insan tanır bu süreçte.Kimileri iyi insanlarken kimileri ona lanetler yağdırarak kovacak kadar kötü. Bu kovalamacada yorgunluk yaşasa dahi Dünya’nın Akatan’dan ibaret olmadığının farkına varır. İntikamı için yoluna devam etmeyi sürdürür. Kitaba dönüp baktığımda çoğu kişi gibi ilk 10-15 sayfalık süreçte anlatılanlar arasında bağlantı kurmakta,kahramanların kim olduklarını anlamakta zorlandım.Nass’ın öyküsünü anlatmaya başladığı yerden sonra taşlar yavaş yavaş yerine oturmaya başladı. Benim için hoş ve güzel bir kitaptı.
Bir Kuzey Macerası
Bir Kuzey MacerasıJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119.8k okunma
Reklam
184 syf.
·
Not rated
·
Liked
Yoksulluk...Düğmeleri eksik ceketimizden,yamalı pantolonlarımızdan utanmamıza,bunlar yüzünden kendimizi küçük görmemize sebebiyet verip can yakabilecek bir kavram. Zaten hayatta bunun için hazır bulunan bir ortam değil midir? Düştüğümüzde bize yukardan, acıyan ya da alay eden gözlerle bakan insanların olacağı; bakan bu gözlerin bazılarının acılarımızı paylaşıp bazılarının ise bizi hor görüp insan niyetine bile koymayacakları bir düzen.Kitabı okurken bu durumun günümüzde hâlâ aynı şekilde olduğunu , yaşadıklarımızın ve yaşıyor olduklarımızın birileri tarafından küçük görülüp alaya alındığının sürekli devam ediyor olduğunu görmek canımı acıttı. Klasik eser olmasının sebeplerinden biri de bu değil midir zaten? Aradan ne kadar uzun zaman geçmişte olsa aynı hisleri ve duyguları yaşıyor olmamız. Günümüzde bile aramızda ve benliğimizde Makar Alekseyeviçleri taşıyor bulunmamız. İşin aslına dönersem iyi ki okumuşum bu kitabı diyebiliyorum. Kitabı okuyacak herkese şimdiden iyi okumalar.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362.5k okunma