Ölüme hiç bu kadar yakın hissetmemiştim kendimi. Sevdiklerimi düşündüm, kim bilir ne kadar ağlayacaklardı ardımdan? Kim bilir ne kadar özleyeceklerdi beni? Sonra bir şimşek çaktı, yağmurun şiddeti giderek arttı, içime derin bir hüzün çöktü.
“Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum. Bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi? Evet, bunun hayatımın en mutlu anı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu.
Artık çocuk olmadığımı biliyordum, ama 'yetişkin' de değildim. Çocukluğun neşeli umursamazlığı ve yetişkinliğin acısı ve hayal kırıklığı arasında asılı kalmıştım.