Aşkla ölüm arasındaki en büyük benzerlik, her zaman sözü edilen muğlak benzerlikler değil, her ikisinin de bizi gerçekliğini kavrayamamaktan, elimizden kaçırmaktan korktuğumuz kişiliğin sırrını daha derinlemesine sorgulamaya itmeleridir.
Çünkü aşkla ölüm arasındaki en büyük benzerlik,her zaman sözü edilen muğlak benzerlikler değil,her ikisinin de bizi gerçekliğini kavrayamamaktan, elimizden kaçırmaktan korktuğumuz kişiliğin sırrını daha derinlemesine sorgulamaya itmeleridir.
"90'ların başında bir İtalyan, Piza Üniversite'nden Donatella Marazziti, aşkın bir tür obsesif-kompulsif bozukluğu olduğu tezini ortaya atmıştı. Yaptığı araştırmalar aşkın semptomları ile obsesif-kompulsif bozukluk göstergelerinin büyük benzerlikler taşıdığını söylüyordu. Hastalar hayatlarını bir noktaya endeksliyor, sürekli aynı olayı düşünmekten kendilerini alamıyordu."
Dünya tuhaf bir yerdi...
Benzerlikler yakalamaya çalıştım.Burada da her şeyin atomlardan oluştuğunu ve bu atomların da diğer bütün atomlar gibi çalıştığını söyledim kendime. Onlar da aralarında mesafe varsa birbirlerine yaklaşıyor, mesafe yoksa birbirlerini itiyor olmalıydılar. Evrenin en temel yasasıydı bu ve her şey için geçerliydi, bu tuhaf gezegen için bile. Evrenin neresinde olursanız olun küçük şeylerin her zaman tastamam aynı olduğunu hatırlamak içimi rahatlattı. Çekme ve itme. Eğer benzerlik yerine fark görüyorsanız, yeterince yakından bakmıyorsunuz demektir.
Kadınlar erkekler gibi yazıp erkekler gibi yaşar ya da erkeklere benzerlerse, çok yazık olur, çünkü dünyanın büyüklüğü ve çeşitliliği göz önüne alındığında, iki cins bile yetersiz kalırken, yalnızca bir tanesi ile nasıl idare ederiz? Eğitim, benzerlikler yerine ayrılıkları ortaya çıkarıp güçlendirmemeli midir?
...çünkü aşkla ölüm arasındaki en büyük benzerlik, her zaman sözü edilen muğlak benzerlikler değil, her ikisinin de bizi gerçekliğini kavrayamamaktan, elimizden kaçırmaktan korktuğumuz kişiliğin sırrını daha derinlemesine sorgulamaya itmeleridir.
Her birimizde, hiç durmadan gelişen ve ancak hayatın büyük altüst oluşlarında sarsılan zekamız, alışkanlıklarımız ve kişliğimiz konusunda benzerlikler vardır.