Sadakati ve içtenliği her şeyin önünde tut.
Arkadaşlarını uygun kişiler arasından seç.
Yaptığın hataları düzeltmekten çekinme.
Konfüçyus ahlâkında sadakat, çok önemlidir. İnsani eylemi belirleyen en önemli erdemdir dense yeridir. Yapılan hatalar onlardan öğrenilmesi durumunda kişiye yararı vardır. Önemli olan, kişinin yanlışlarını irdeleyip doğru olanı görmesidir.
Konfüçyüs'te her şey yerli yerinde ve kavramlar iç içedir. Örneğin sadakati belirleyen erdemdir; ama erdemi belirleyen de sadakattir. Erdemi oluşturan bir başka öğe, bağlılıktır. Konfüçyüs, ana babaya bağlılıktan çok fazla söz eder. Ondaki ana babaya bağlılık ilişkilerin erdeminden ve koşulsuzluğundan geçer. Konfüçyüs'te düzen, doğruya gitmenin ve her şeyin yolunda gitmesinin bir sonucudur. Her şeyin bir düzeni vardır. Dolayısıyla düzen içinde yapılan her eylem değer kazanabilir. Örneğin tören içinde düzen varsa törendeki her şey yolunda gider.
Konfüçyüs 'e göre ahlâklı insan, diğer insanlardan üstündür. O, üst insandır. Üst insan, karnını tıka basa yemekten uzak, aç gözlü olmayan birisidir. O, doğasına esir düşmüş, duyguların tutsağı olmuş insanlara benzemez. Tam tersine, duygularına hükmedebilir.
Konfüçyüs, insanları o kadar çok önemser ki şöyle der:
"İnsanların beni tanımamaları bana üzüntü vermez. Benim onları tanıyamamam üzüntü verir bana."
Kung Usta, insanları çıkar ilişkisinden uzak tutmaya çalışır. Ona göre insanların büyüklüğü ya da küçüklüğü, adaleti kavramış olup olmamalarına bağlıdır. "Büyük insanlar adaletten, küçük insanlar çıkardan anlar." der.