Diğer insanları kendine benzetmeye çalışmak konusunda evli çiftler ön saflarda bayrak taşır. Misyonerler ve vampirlerden sonra, kendi gruplarını en çok genişletmeye çalışan tür bunlardır! İlla ki herkes evlenecek. "Ay hadi artık sen de evlen." "Bak sana şahane birini bulduk, nasıl uygunsunuz nasıl!" Böyle bir hırsları vardır. Tasvir hep aynıdır: "Ay, nasıl iyi bir kız, tam sana göre!" ; "Ay ne kadar iyi bir çocuk, biliyor musun, tam evlenilecek adam!" Sen, kendin, karınla veya kocanla, "iyi insan" diye mi evlendin?! Kimse, iyi insanlığa falan bakmaz. Ben size söyleyeyim, diğer ilişkiler için hangi yüzeysel kriterler geçerliyse,evlilik için de öyledir!
Benzetmeye bak:)
Nasıl ki maddiyata yönelik bir çaba içinde olanlar, yaptıkları tinden yoksun "işe" karşılık kendilerini tatmin eden, ruhlarını yücelten bir Tanrı'ya ihtiyaç duyarlarsa, Komünistler de, ancak özgür faaliyetin insanın özü olabileceği fikrini kabul ettiklerinden, işgününe endeksli zihniyetlerine karşılık bir tatil gününe, Pazar tatiline ihtiyaç duydular.
Sayfa 153
Reklam
Benzetmeye bak be
Her zaman etrafındaydım ve hep gergindim ama sen beni ancak cebinde taşıdığın ve karanlıkta sabırla senin saatlerini sayıp ölçen,yollarında sana duyulmayan nabız atışlarıyla eşlik eden ve senin acele bakışlarının saniyelerin tik taklarının ancak milyonda birinde yöneldiği saatin yayının gerginliğini hissettiginn kadar hissedebiliyordun." #bilinmeyenbirkadininmektubu
Bak bak benzetmeye bak.. girmez ne oluyormuş :D
...kadın cinsi disiplin altına girer mi? Büyük Britanya askere alma bürolarının Hint Okyanusu adalarındaki balta girmemiş ormanlarından çırılçıplak toplayıp getirdiği ve Captain Gerald Jackson Read gibi pembe tenli, tüy­süz zabitlerin kumandasına verdiği yabani insanlar bi­le kolayca disiplin altına girer de bu memleketin ka­dınları girmez!
O gün masada nereden ve nasıl açıldığını hatırlayamadığım konu üzerine herkes insanları nasıl tanıdığını dile getirmişti. Ama işin aslında hepsi oldukları insanı bir başkasına benzetmeye meyil etmişti... Vedat; '' Ben kötü insanı gelişinden tanırım! '' Demişti. Yasemin; '' Ben iyi sessizliğinden tanırım! '' Demişti. Aslı biraz gırgıra vurarak; '' Vallahi ben çapkın erkeği ilk görüşte tanırım! '' Demişti. Cengiz; '' Yahu ben, sorumsuz insanı tavırlarından tanırım! '' Demişti. Sıra bana geldiğinde ise, hepsi merakla bana dönünce ne diyeceğimi bilememiştim. '' Ben... '' Diyerek duraksamıştı'm. Kısa bir sessizliğin ardından devam etmiştim. '' Ben'de yalnız ve kafası karışık insanları ilk görüşte tanırım! '' Demiştim. Cengiz bıyık altı sırıtarak '' Yapma yahu! Nasıl tanıyor muşsun peki? '' Diye sorunca, istifimi hiç bozmadan cevap vermiştim. '' Kendimden tanırım, Cengiz... Kendimden! '' Cevabım Cengiz'i fazlasıyla tatmin etmiş olacak ki, çıtı dahi çıkmamıştı. Onun yerine Aslı '' Bak, buna içilir işte! '' Diyerek kadehini kaldırmıştı... Dilsiz Şair
69 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.