Zeynep Tanrıverdi Çavuşoğlu

Zeynep Tanrıverdi Çavuşoğlu
@benzeynep
23 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Bebekteki işbirliği eğilimini geliştirmek istiyorsak...
Doğduğu andan itibaren size verdiği sinyallere anında ve uygun yanıtlar vermeli, davranışlarının olabildiğince çok yönünü kabul etmeli ve gerçekten gerekmedikçe müdahalecilikten, kontrol etmekten ya da isteklerinizi dayatmaktan kaçınmalısınız. Böyle davranırsanız bebeğiniz emekleme aşamasına geldiğinde itaat eğitimine gerek kalmayacaktır. Bebeğiniz sevginize güveniyorsa, isteklerinize uymayı kendisi isteyecektir. Ama bebekler, yalnızca istekleriniz mantıklıysa, onların anlayabileceği gibiyse ve onlan gerçek ihtiyaçlarından mahrum bırakmıyorsa işbirlikçi bir tavır sergilerler.
Sayfa 188
Reklam
Bebeğe itaat eğitimi verilmeli mi?
Bazı ana babalar itaat eğitimi olmazsa çocukların hiçbir şekilde kendiliğinden işbirliği yapmayacaklarına inanırlar. Gerçekte, bebekler doğuştan işbirliği yapma eğilimindedirler, çünkü bu onların insan doğalarında vardır. Doğumdan on iki aya kadar bebekleri gözleyen bir grup psikolog, 9-12 ay dönemindekilere arasında bebeklerinin sinyallerine en duyarlı olan, onların çoğu davranışını kabul eden va kendi isteklerini dayatmayan annelerin bebeklerinin, en işbirlikçi bebekler olduğunu bulmuşlardır. Bu bebekler annelerinin isteklerine ve kısıtlamalarına, anneleri duyarsız, reddedici ya da müdahaleci olan yaşıtlarından çok daha fazla uymuşlardır. Anneleri, dayak ya da bebeklerini yasak alanlardan sürükleyerek uzaklaştırmak gibi disiplin yöntemleri kullanan bebekler bu "eğitim" sonucunda daha İşbirlikçı olmamışlardır. İtaat eğitiminin bebeklerin davranışları üze rinde hiç etkisi olmamış, ama nitelikli bir anne-çocuk ilişkisinin etkisi olmuştur.
Sayfa 188 - Doğan Kitap
Bebekler ne kadar çok kucağa alınırsa o kadar az ağlarlar. Yeterince dokunulmamış ve yeterince kucağa alınmamış bebekler, ilk günlerde karşılaşmamış ihtiyaçlarından doğan duygusal acılarından kurtulmak için ağlama ihtiyacı duyabilirler.
Sayfa 60 - Doğan Kitap

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Son söz
Din artık sadece din değil. Kimi için ticaret, kimi için meslek, kimi için makam, kimi için "ötekini" cezalandırmada bir intikam aracı, kimi için maske, kimi için kontrol, kimi için hükmetme aracı. Dinin tek hakimi Allah'tır. Din sadece Allah'ın mülküdür. O, mülkünün tek sahibidir, hissedarı değildir. O'nun mülkünde kimse tasarrufta bulunamaz. Tıpkı senin mülkün olan üç göz odalı evinin üzerinde kimsenin bir tasarrufta bulunamadığı gibi. Kendine tanıdığın bu hakkı alemlerin Rabbine gelince çok görme! Kendine gel. Din senin en yumuşak karnın. Hep oradan sızıyorlar. Hak ile batılı ayır, ilahi olanla beşeri olanı ayırdet. İnsan eli değen hiçbir şey kutsal değildir. Ve, baban olsa sorgula!
Sayfa 182 - MinelKitabı okudu
Hayat bir Türkçe dersi, din bir paragraf sorusu değildir. Allah, dini kim daha doğru anlayacak, kim daha yanlış anlayacak imtihanına tabi tutmuyor bizi. Anladığı kadarıyla kim hangi amelleri işliyor, bunun sınavına tabiiyiz. Gerçek bu ise eğer, emek verilmiş bir yanlış yol, emeksiz içine girilen doğru yoldan daha değersiz olmasa gerektir! Yol o olur, bu olur. Hidayet Allah'tandır. Bize düşen, iyi niyetle ve emek vererek aramaya devam etmektir. Bu yolda buldum diyenler, ununu elemeden eleğini duvara asanlar kaybedecektir. Arayanlar, aramaya devam edenler, böylece hak edenler bulacaktır sadece. Zira arayan mutlaka bulur. Çünkü arama eyleminde emek vardır Allah hiçbir emeği zayi etmez. İnanmayanların, ateistlerin, başka din mensuplarının, şayet hakkıyla çalışmışlarsa tabi, bu dünyadaki emeklerini zayi ediyor mu hiç! Emek zayi etmek haksızlıktır. Her haksızlık ise aynı zamanda bir zulümdür.
Sayfa 174 - Minel yayıneviKitabı okudu
Reklam
Reklam
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.