“Bit simyacı nedir?”diye sordu sonunda Arap.
“Doğayı ve dünyayı bilen bir insandır.canı isteseydi yalnızca rüzgârın gücünü kullanarak ordugâhı yerle bir edebilirdi.”
Sayfa 162Kitabı okudu
'' Özgürlük iki kere ikinin dört ettiğini söyleyebilmektir''
Sayfa 252 - Anonim yayıncılıkKitabı okudu
''Fare ha!'' diye mırıldandı winston, ''Bu odada hem de!''
''Her yerde varlar,'' dedi Julia kayıtsızca tekrar uzanırken
''Bizim yurdun mutfaığında bile var. Londra'nın bazı bölgeleri
onlarla dolup taşıyor. Çocuklara saldırdıklarını biliyormuydun?
Evet, saldırıyorlar! O sokakların bazısında en cesur kadın bile
çocuğunu iki dakika yalnız barakamaz. Çocuklara saldıranlar iri
kahverengi olanlar. En iğrenç yanı da, canavarların hep...''
Gözlerini sımsıkı kapatmış olan Winston ''Winston ''devam etme!''
dedi.
''CAnım, benim! Yüzün oldukça soldu. Neyin var? Tiksinirmisin fareden?''
''Dünyadan en ürkütücü şey- bir sıçan
Sayfa 148 - anonim yayıncılıkKitabı okudu
Reader Follow Recommendations
Bir umutsuz bir sevdayı sadece,
Bir nisan günü gibi geldi geçti,
Ama bir bakış, çift sözle depreşen hayaller, kalbimi çaldı!
Sayfa 142 - Anonim yayıncılıkKitabı okudu
Bu rastlantı onu bir zahmetten kurtarmış olabilirdi. Bitkin bir halde yoluna devam etti, böyle hiçbir şey düşünmeden sadece içinde bir sis gibi yumuşacık yükselerek her şeyi sarmalayan, karanlık bir bitiş duygusu hissetmek iyi geliyordu.
Sayfa 60 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
BÜTÜN HAYVANLAR EŞİTTİR
AMA BAZI HAYVANLAR
ÖBÜRLERİNDEN DAHA EŞİTTİR
Sayfa 141 - Can yayınlarıKitabı okudu
Kılıcını elin kınına çekmiş, dilini kendinde hançer etmişti. Ölüm yaprak döken fırtına misali, gül gibi ömür defterini kapadı. Bu musibetle cihan ateşe yandı. Yeşil kümbet dumana boyandı. Toprak yüzünü yırtar su yaş döker, yad hayran gezer Azer ateşe yanar.
Sayfa 309Kitabı okudu
Yiğidin erlik meydanında, gazâ uğrunda can vermesi dirilmektir. Zillet ve korkaklık ise ölümdür.
Sayfa 72Kitabı okudu
Dedi Msır ehline bilin bu felek
Gâh div-suret olur gâhı melek
Başlara gâhı güneşden tac ider
Sernigûn eyler gehi muhtac ider
Gâh ider işbu zemini gülistan
Doldurur nimetle bağ u bostan
Geh zemistanı urur dillerde dağ
Bağ ubostanı ider me'va-yı zağ
Gâh sıhhat ni'met u 'ıyş ü safâ
Gâ maraz gâh, zillet u kaht u cefâ
Bu cihan ahvali budur bülünüz
Bu demin şükrüni daim kılunuz
Bir iş itmen ki size anda menat
İrişüp mahv olmaya tenden hayat
Sayfa 253Kitabı okudu
Nemiz kaldı bizim mülk-i Arap'ta
Nice bir dururuz Şam u Haleb'de
Cihan halkı kamu ıyş ü tarabta
Gel ahi gidelim Rum illerine
Sayfa 252Kitabı okudu
Vermeziz düşmana mecal bir nefes
Yâ Kızılbaş imiş ya da Çerkez
Kim ki kılıç çeker duruşmada
Ol alur hissesin vuruşmada
Çün Kızılbaşa çıktı Çerkez arka
Biz dahi çekeriz ona pala
Kim ki bir kavmi sevse ondandır
Düşmana yâr olan da düşmandır
Sayfa 215Kitabı okudu
Rumi dedi ey zamane ferdi şah
Bu senin benzettiğin şimdi sipah
bu beyidir ol erenler şahının
Kemterin bir bendesi dergâhının
İşbu haşmet ve bu leşkerler tamam
Anadolu mülkünündür ruma râm
Mir-i miranı bu şevketle âyan
Had Sinan paşadır ol ner-pehlivan
Sayfa 182183Kitabı okudu
Sen dahi ceddin gibi dön tahtına
itimad etme bu yolda bahtına
eğer baş yerinde kalsın dilersen
ayağın haddinden öte atnma sen
Gireli meydana men ner-pehlivan
Kimseden döndürmedim dahi inan
Men Horasan mülkün aldım âşikâr
Eyledim Gilan zemini târümâr
Sayfa 175Kitabı okudu
Etme bir saat teellül merd isen
Eh-i İslam ile ger hem-derd isen
Gel bu yolda sen de hem-rah ol bize
Hüsnü-i İslam ile dil-hâh ol bize
Sayfa 170Kitabı okudu
Peygamberin sahabilerine kötü söyleyenlerin meclisini dağıt.
senin mızrağının ucunu gördüklerinde onlar kaçıcak delik ararlar.
gel ki adaletinin nuruyla âlem aydınlansın...
Sayfa 159Kitabı okudu
Türkler terk edip diyarlarını
sattılar yok bahaya dârlarını
Sayfa 154Kitabı okudu
Allahım azizlik sana yaraşır. nitekim fakirlik bana yaraşır.
madem sensin sığınmacı cihanın Herkesten sana iltica yaraşır.
Şah oldur ki sana kulluk eyledi. Kulun olmayan şah geda yaraşır.
Gönül ki gamından hastadır senin. Ona zikrin ile şifa yaraşır.
Kim ki mağrifet incisi diler gam denizine âşinâ yaraşır
İsyanımız ne kadar çok olsa da, sözümüz Rabbenâ olma yaraşır
İşimiz ne ümit ve ne korkudur. lâkin bize korku ve ümit yaraşır.
Adlî'yi (bayezid) adl ile sorarsan eğer. Nimet değil ona ceza yaraşır.
Ben ettim onu ki bana yaraşır. Sen onu eyle ki sana yaraşır.
Herkesin çaresiz kaldğı günde, ona imdâd-ı mustafa (mustafa muhammed aleyhisselam) yaraşır.
Sayfa 134Kitabı okudu
İsaet ehline eyle ihsan
Kul olur hür iken ihsana insan
Küçükler gerçi suç etmek hatadır
Ulular afv-ı cürm etmek 'etmek atâdur'
Sayfa 131Kitabı okudu
Göreli ol sanemün kaşlarını yay gözüm
Kaldı cevr oklarına sine siper vay gözüm
Demedüm mi sana ben bakma ana hay gözüm
Gözüm eyvay gözüm vay gözüm eyvay gözüm
Sayfa 131Kitabı okudu
Başkası için boş yere emek çeke ve eller biçecek tohum eke
Sayfa 46Kitabı okudu
Bir padişah olduğu yerde başkası olursa
Bundan da artık bir hizmet beklenmez
Fâni hayatta bir iki günlük ömrün kaldı ise
İsterim başım koyam kulluğun toprağına
Oturayım bir köşede ibadet edeyim
Tek dervişlik yolunda kanaat edeyim
Sayfa 118Kitabı okudu
Tarih
Ey ibret dolu geçmişten ibret alcak yerde
Günübirlik işlere dedikodulara batmış kişi!
Sen uyu bakalım ama Aman için
Ne demek dinlenmek ne demek uyku!
Sayfa 88Kitabı okudu