Herkese merhaba
Bugün size Uluslararası Koçluk Federasyonu unvanı almaya hak kazanan Türkiye'deki sayılı koçlar biri olan Reyhan İldaş tarafından kaleme alınan Monakitap tarafından basılan Para Sende kitabının incelemesi ile geldim.
Öncelikle yazarımızın kitaba başlarken sormuş olduğu o soruyu size de yöneltmek istiyorum;
"Eğer bir oda dolusu paranız olsaydı bu parayla ne yapardınız? Düşünün bu kadar parayı nasıl değerlendirirdiniz? Aileniz ya da yaşamınızda değer verdiğiniz insanların seçimleriyle mi hareket ederdiniz yoksa kendi seçimlerinizle mi? Para hayatınızda bir amaç mı yoksa araç mı? Sifacı olsaydınız ve bu şekilde çok para kazansaydınız ne olurdu? Burada yönünüzü, odağınızı veya yaşam amacınızı korur muydunuz, yoksa kaybeder miydiniz?"
Bu türde çok fazla eser okumamıştım oldukça bilgilendirici bir eserdi. Bolluk ve bereketi kendimize nasıl çekeceğimizi, paranın akışını kısıtlayan nedenleri ve daha bir çok konuyu bize araştırma ve yaşantılardan verilen örneklerle çok güzel anlatmış yazarımız..
Beni şaşırtan şeylerden biri para akışının anne ve babaya bağlı olduğu bilgisiydi. Çünkü anne finansal baba ise daha çok bereket yönünde etkiliymiş çok ilginç geldi.
Çekim kuvveti, istekler ve pozitif düşüncenin gücüne bolca yer verilmişti. Yazarımız kendi deneyimlerinden de bolca örnekler vererek bize yol gösterici bir eser ortaya çıkarmış.
Bu türde okuma yapmayı sevenler göz atabilirler, seveceğinizi düşünüyorum
Herkese merhaba arkadaşlar, bugün sizlere uzun zamandır okumadığım ve özlemini çektiğim Krıstın Hannah kaleminden #dörtrüzgar kitabıyla geldim..
İki tarih düşünün ki ilkinde birinci dünya savaşı sona ermiş insanlar rahata ermiş büyük bir kaos döneminden çıkmış Amerika cömert topraklarıyla insanlara kendini sunmuş ve insanlar bolluk, bereket ve huzur içinde yaşamaya başlamışlardır. Amerika’nın en iyimser dönemi olarak nitelendirilen 1921 yılı kadınlar içinde evliliğin tek seçenek olarak görüldüğü yıl olmuştur. Ve bu dönemde 25 yaşında olduğu için evde kalmış gözüyle bakılan Elsa Wolcott için gelecek hala belirsizdir. Taki hayatına Rafe Martinelli girene dek. Fakat Elsa’nın düşünmeden aldığı bu kararın bazı sonuçları olacaktır. Ve yapabileceği tek şey artık henüz tam olarak tanımadığı bu adamla evlenmek.
Ve ikinci tarih! Takvimlerin yoksulluk dönemini gösterdiği 1934. 1934 yılında dünya büyük bir değişime uğraşmış milyonlarca insan işsiz kalmış ve bu işsizlik doğal olarak yoksulluğu da beraberinde getirmiştir. Büyük ovaları, tarlaları saran kuraklık hiç mahsül alamayan ve haliyle kazanç sağlayamayan çiftçileri artık sadece tarlalarını ve hayvanlarını kaybetmemek için büyük bir mücadeleye sevk etmiştir. Peki bu işsizlik ve beraberinde getirdiği yoksulluk durumu ne olacaktır. Bence bu kadar sipoiler yeter arkadaşlar. Bundan sonrasına haydi gelin birlikte tanık olalım ne dersiniz ? Kahvenizi yapın ve kitabınızı alın ve olaylara tanık olmaya bir an önce başlayın.
AŞK TANRIÇASI İNANNA VE
KUTSAL EVLENME ÖYKÜSÜNÜN ÖZETİ
Sümer şairlerine göre Tanrıça İnanna, toplumun süsü, Sümer'in neşesidir. Ay Tanrısı Nanna'nın kızıdır. Akad'larda İştar, Musevilerde Astarte, Yunanda Afrodit, Roma'da Venüs adını taşıyarak yüzyıllar boyu çeşitli toplumların efsanelerinde yaşamıştır. Venüs yıldızını temsil etmektedir.
Çocuklarla birlikte çıkacağımız bir hazine avına ne dersiniz ? On üç gizli şifre var davranışlarımızla keşfedeceğimiz
Sevimli kahramanımız Gizem'in merak ettiği bereket kelimesi ile annesi tarafından başlatılan oyun tüm aileyi büyük bir heyecana sürükledi .Sonunda ailece kocaman bir hazineye sahip oldular .
Oyunun kuralı ;her gün buldukları şifreleri uygulamak ve sabırlı olmaktı. Bu sayede sindirilerek öğretilen değerler hem kalıcı oluyor hem de mutlu ediyordu .
Teşekkür etmek
İsraftan kaçınmak
Paylaşmak vb... güzel değerlerimizi çocuklarımıza aşılamanın en güzel yolunu bize gösteren yazarımız Ümmü Özçelik Er 'in kaleminden çıkan bu güzel kitap Funda Tunç hanımın resimleriyle çok eğlenceli bir hal almış . Ayrıca yeni kelimeler ve deyimlerle çocuklarımızın dil gelişimine de büyük katkı sağlıyor .
Kitabın sonunda mini bir sözlük ve etkinlik bizleri bekliyor
Peki şimdi size küçük bir soru
Yemekler size neden gücenir? Öyle ipucu vermemi beklemeyin sakın Bu kitabı alın ve okuyun ki ailenizin hazinesi başka evlere kaçmasınÇok eğleneceğiniz garanti
Devrimin başladığının ikinci yılı ulu bir yıldı, korkunçtu da. Yazın güneş bereket bereketliydi, kışın da kar; özellikle de iki yıldız asılıydı gökyüzünün yücesinde; Çobanyıldızı, Venüs ile kırmızı titrek Mars.
.
Yarı biyografik olan eser aynı zamanda yazarın da ilk romanıymış.
1918 Ukrayna’sını, başkent Kievini üç kardeş olan Türbin ailesinin gözünden Çar’a bağlı olan Atamanlar ve Alman işgalinde ki Bolşevik devrimini aktarıyor.
O dönem içinde ki insanların bulundukları zor koşulları, karanlık tabloyu psikolojik devinimlerini betimlemeleriyle bizlere de başarıyla yansıtıyor.
Klasikleri sevenlere önerimdir.
(DİKKAT:SPOİLER TEHLİKESİ!!!!)
Kitabın adından da anlaşılacağı üzere karakterimizin adı Timon ve mekanımız Atina.
Önemli bilgileri verdiğime göre incelemeye geçersek ben Timon'un bazı eleştiricilerin düşündüğü gibi Shakespeare'ın özel hayatındaki duygularının bir yansıması olduğunu düşünmüyorum(eleştirmenleri okumadım, sadece kitabın önsözünü üşenmeyip okudum(bu benim için önemli bir hareket)
Timon etrafına iyilik saçan, o para mı bereket tanrısı mı ne(normalde bakardım ama kopya çekmiş gibi olmasın, unuttum işte adını, okuyacak olursanız görürsünüz zaten) onu kahyası yapacak kadar cömertçe altın saçan birisi değil. Timon sadece bir uçtan ötekine sıçrayan, çenesinde sakalı(sakalı var mıydı bilmiyorum ama ihtiyardı,neyse güzel laf uydurabilmek için söyledim zaten)içinde istediği olmayınca yerlerde tepinerek,bağırarak ağlayan, çok afedersiniz insanda ağzının ortasına yapıştırma isteği uyandıran, 5 yaşında minik bir çocuk saklayan bir ihitiyarcıktı(yanlış anlamayın,şiddete karşıyım ama tarif ettiğim şekilde ağlayan çocuklara da karşıyım)
Timon ilk başta insanlara altın ve ziyafet dağıttı, hayal kırıklığına uğradığında ise hakaret ve beddua.
Timonun hediyeleri ve hakaretleri aslında birbirinden farksız, altını da hakeden, dalkavuk farketmeksizin ortalığa saçtı, hakareti de suçlu, masum ayırmadan saçtı savurdu...
