Kırklı yaşlarda ki Sibel, Belgin ve Bilge arkadaştan öte onların ki tam bir dostluktur.
Kendilerince güzel giden evlilikleri de bozulunca boşanma aşamalarında ki duygusal sallantılarda hep yanyanaydılar.
Sonrasında gelen aşklar, enteresan aşıklar ile karakterlerin çoğalmasıyla, ortaya çıkan ailevi sırlarla birlikte üç kadının dayanışma içinde olmaları hüzün ve mizahi kurgusuyla birlikte kendinizi aşk, sevgi ve umut dolu bu üç kadının yanında bulup gülümseyeceksiniz.
Yazardan okuduğum ikinci kitabım ve yine duru ve akıcı kalemine bayıldım.
Kesinlikle okuyun, öneririm.
Kitapla, sevgiyle, aşk ve umut’la kalın.
Bir balıkçı kasabası olan Paimpol de yaşayan balıkçılar ekmeklerini kazanmak için her yıl iki kere İzlanda açıklarına gidip balığa çıkarlar. Umutsuz bekleyişler, dramatik yaşantıların olduğu eser de varlıklı kadın Gaud ve balıkçı Yann’ın aşkları uzaktan sürerken bir araya gelebilecekler miydi? Belki de onları birbirlerinden uzak tutan statü kaygısı mıydı? Yoksa deniz miydi?
Denize dair kitapları okumayı sevdiğimden görünce hemen aldım ama kitabın içine giremedim o kadar çok lüzumsuz betimlemeler vardı ki konu neredeydi diye düşünmeye başladım. Dümdüz yazılmış gibiydi. Bir kez daha şunu anladım, Fransız yazarları okuyamıyorum lüzumundan fazla betimleme yapıyorlar.
#balzac ın #goriodbaba da bitene kadar sürünmüştü elimde.
Bu durum tabii ki herkese göre değişebilir olmakla birlikte, keyifle okuyun.
Kitap ve sevgiyle kalın...
Işık hızı değil evrenin sınırı; düşünce. Düşünmediğin yok. Çok düşündüğün çok, az düşündüğün az. Bütün evren düşünebildiğin kadardır ancak. Kavrayabilirdiğin kadarı bilgindir, fazlası yok.
Herkese merhaba,
Öyküleri okumayı sevmemin nedeni yaşanmışlıkları barındırmasıdır.
Kitapta ki öykülerin her birinde bizler de o anılara dalarak ilerliyoruz sayfa sayfa.
Geçmişe dair yitip giden arkadaşıyla konuşmalar ile başlayıp,
ortalama adamla çok hızlı ilerleyen ilişkiden sonra evliliğinde ki kadının istekleri, Saray sitesine inen ufo ve Adanalı uzaylılar, yazar olduğunu öğrenip kendisiyle ilgilenen yapımcı, Saray sıcak mı? öyküsü yüreğinizi hüzünle burkup, kitap dolu bir kolinin içinden çıkan siyah beyaz fotoğrafta Cumhuriyet’in ilk yıllarına götürüyor bizleri. Ve diğerleri...
Yazarı ilk defa okumuş olmakla birlikte yalın, duru kalemini ve sıradışı öykülerde ki ironiyi sevdim.
Okumanızı öneririm.
Kitap ve sevgiyle kalın.