nerden çıktın karşıma böyle sitare
efsaneler dökülüyor gülüşlerinden
kirpiklerin yüreğime batıyor
telaşlı bir kalabalığın ortasında
ayak üstü konuşuyoruz
nedim’in nigehban nergisleri gibi
üstümüzde bütün nazarlar
çok utanıyorum sitaredün oturup hesap ettim
sen doğduğun zaman
ben bir askeri mektepte talebeymişim
sen bilmezsin sitare
burada
hangi şiir
hangi sokak
hangi şarkı
unutturur şimdi seni
kaç kadeh devirmem gerekir?
ne kadar ateşlenmem gerekir?
seni unutabilmem için,
kaç hayat gerekir?
kaç kez yaşayıp ölmem gerek?
bi' insan kaç kez ölür?
kaç kez yaşar?
ben bir kez yaşadım
bin kez öldüm
ve bir kez gömüleceğim.