Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Berk Can Pekiçli

Berk Can Pekiçli
@berkcanpekicli
"Bir kişiliği mahvetmek istiyorsan onu düzeltmeye çalış." Oscar Wilde
81 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
"İyi etki diye bir şey yoktur Bay Gray. Etki, özünde tümden gayriahlakidir; bilimsel olarak da böyledir." ... "Çünkü bir insanı etkilemek ona kendi ruhunu vermektir. Etkilenen kişi artık kendi fikirleriyle düşünemez, kendi tutkularıyla yanıp tutuşamaz hale gelir. Sahip olduğu erdemler bile gerçek değildir artık. Günahları bile
Sayfa 21 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde
8.5/10 · 73,4bin okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Her türlü şehvet çağrışımının köreltildiği, bir iltifatın bile cezalandırıldığı ve hatta İncil'e kadar tüm kitaplardaki şehvetle ilgili ve şehveti hatırlatıcı tüm bölümlerin sansürlenerek yeniden basıldığı Victoria Dönemi'nin katı ahlâk anlayışınca İrlandalı dâhi yazar Oscar Wilde(1854-1900), hemcinsine duyduğu hisler nedeniyle suçlandı. Ayrıca
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202373,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yine de suçunu itiraf etmek, her türlü kınamayı göğüslemek ve günahının kefaretini ödemek boynunun borcuydu. Tanrı, insanların günahlarını yalnızca öbür dünyada değil, bu dünyada da itiraf etmelerini istiyordu. İtiraf edemediği sürece yapacağı hiçbir şey onu günahlarından arındıramazdı.
Sayfa 256 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ömründe yaptığı tek iyiliğin sebebi sadece kibir miydi yani? Ya da Lord Henry'nin o alaycı gülüşüyle imâ ettiği gibi, yeni bir heyecan arayışı mıydı? Ya da olduğumuzdan daha iyi bir insanmışız gibi davranmamıza sebep olan o rol yapma isteği miydi? Belki de hepsi.
Sayfa 256 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Onu mahveden güzelliğiydi; güzelliği ve o yana yakıla dilediği gençliği. Onlar olmasa hayatı lekesiz, tertemiz olabilirdi. Güzelliği bir maskeden, gençliğiyse gülünç bir taklitten, bir farstan ibaretti. Zaten en iyimser tanımlamayla bile gençlik dediğin neydi ki? Ham, olgunlaşmamış bir mevsim, sığ duyuların, hastalıklı fikirlerin hüküm sürdüğü bir zaman dilimi. Neden gençlik zırhına bürünmüştü ki? Gençlik onun başını yakmıştı.
Sayfa 255 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ceza çekmenin insanı arındırıp temizleyen bir yanı vardı. İnsanın hakkaniyetli bir Tanrı'ya ettiği dua "Günahlarımızı bağışla," değil de, "Yaptığımız kötülükler için bizi cezalandır," olmalıydı.
Sayfa 254 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir kitaptan zehirlenme meselesine gelince, öyle bir şey olamaz. Sanatın eylemi üzerinde etkisi yoktur. Sanat, eyleme geçme arzusunu hadım eder; sanatın son derece kısırlaştırıcı bir yanı vardır. İnsanların ahlaksız diye nitelediği kitaplar insanları kendi ahlaksızlıklarıyla yüzleştiren kitaplardır.
Sayfa 251 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Neden çalmıyorsun Dorian? Otur da romantik parçayı tekrar çal. Şu karanlık gökyüzünde asılı duran muhteşem, bal rengi aya baksana. Onu baştan çıkarmanı bekliyor; çalarsan dünyaya biraz daha yaklaşacak..."
Sayfa 250 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sen, çağımızın hep aradığı ama bulduğunda da korktuğu insan tipisin. Resim, heykel gibi şeyler yapmadığın, kendin dışında bir şey üretmediğin için çok mutluyum. Senin sanatın yaşamın oldu. Sen kendi kendini besteledin; yaşadığın günler senin sonelerindir.
Sayfa 249 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yaşamımızı özgür irademizle, karar vererek yönlendiremiyoruz. Yaşam denilen şeyin kendisi sinirlerle, dokularla, hücrelerle ilgili bir şeydir; düşünceler bu hücrelere gizlenir, arzular buralarda konuşulanıp hayaller kurar. Sen kendini güvende hissedebilirsin, gücünün kuvvetinin yerinde olduğunu zanneder bilirsin. Fakat bir odada ya da gökyüzünde tamamen tesadüfen gözüne çarpan bir renk tonu, ya da bir zamanlar sevdiğin bir parfümün kokusu derinlerde gizli saklı anıları getirip önüne koyar. Çoktan unutulmuş bir şiirin aniden karşına çıkan bir dizesi, epeydir çalmadığın bir müziğini ezgisi; yaşamımız bu tür şeylere bağlıdır Dorian. Browning bununla ilgili yazmıştı; duyu organlarımız bizim yerimize hayal eder. An gelir beyaz bir leylağın kokusu burnuma çarpar ve ben hayatımda geçirdiğim en tuhaf ayı yeniden yaşamak zorunda kalırım.
Sayfa 249 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Gençliğimi geri getirebilmek için şu dünyada her şeyi yaparım; spor yapmak, erken kalkmak ve ahlaklı bir yaşam sürmek dışında. Gençlik gibisi var mı? Gençlik cehaletinden bahsetmek öyle saçma ki. Şu yaşımda, fikirlerini saygı duyarak dinlediklerim yalnızca benden genç olanlar. Onların benden daha ileride olduğunu düşünüyorum. Yaşam gençlere en son mucizelerini göstermiş sanki. Yaşlılara gelince; yaşlılara her zaman karşı çıkarım. İlkesel olarak yaparım bunu. Onlara davetin olan bir olayla ilgili fikirlerini sorsan, 1820'lerden, insanların uzun çoraplar giydiği, her şeye inandığı ve hiçbir şey bilmediği günlerden kalma fikirlerini söylerler. Çaldığın şey ne kadar güzelmiş! Chopin bunu Mallorca'da, deniz evinin etrafında gözyaşı dökerken, tuzlu köpükler camlara vururken mi yazmış acaba? Müthiş romantik. Taklitçi olmayan bir sanat dalının kalmış olması ne büyük nimet! Durma. Bu gece kesintisiz müzik istiyorum. Sanki sen Apollon'sun, ben de seni dinleyen Marsyas. Benim de kendime göre, senin bile bilmediğin acılarım var Dorian. Yaşlılığın trajedisi insanın yaşlanması değil, genç kalmasıdır.
Sayfa 248 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
...sanatın ruhu vardır ama insanın yoktur... "Öyle söyleme Harry. Ruh müthiş bir realitedir. Alınıp satılabilir, takas edilebilir. Zehirlenebilir, kusursuzlaştırılabilir. Hepimizin ruhu vardır. Bundan adım gibi eminim." "Öyle olduğundan emin misin Dorian?" "Kesinlikle." "O zaman bu bir yanılsama olmalı çünkü insanın tamamen emin olduğu şeyler hiçbir zaman doğru değildir. inançlı olmanın açmazı da romantizmin bize öğrettiği ders de budur işte."
Sayfa 247 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
...insan ruhunu yitirdikten sonra dünyalar onun olsa neye yarar.
Sayfa 247 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İnsan hayata sanatsal yaklaşırsa kalbi, beyni olur.
Sayfa 246 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"...Suç işlemek görgüsüzlüktür; aynı şekilde, görgüsüzlük etmek de suçtur... Suç işlemek tamamen alt sınıflara özgüdür. Onları zerre kadar suçlamıyorum. Sanat bizim için neyse suç işlemek de onlar için o; olağanüstü heyecanlar yaratmanın bir yolu." "Heyecan yaratmanın bir yolu mu? O halde sence bir kez cinayet işlemiş biri tekrar aynı suçu işleyebilir, öyle mi? Bırak Tanrı aşkına." "Çok sık yapılan her şey zevk haline gelir," dedi Lord Henry gülerek. Hayatın en büyük sırlarından biridir bu. Zaten bana göre, birini öldürmek her durumda yanlıştır. İnsan, akşam yemek masasında anlatamayacağı hiçbir şeyi yapmamalıdır..."
Sayfa 245 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
375 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.