448 syf.
·
Puan vermedi
İstanbul başka şehirlere benzemez! Halep düşerse üzülür insan. Kabil düşerse canı acır. Paris düşman postalını uzaktan görse bacaklarını aralar. Berlin ikiye ayrıldı, dünya gene de dönmeye devam etti. New York'un kalbine uçak sapladılar, düzen yeniden, yine kuruldu. Ama İstanbul öyle mi ya! Batı'nın sınırıdır burası. Doğu'nun başkenti... Bu şehir dengede tutuyor dünyayı. Tahterevallinin ortası… İstanbul tökezlese insanlık düşer!..." Yavuz: Beş yüz yıllık tılsımlı gömleğin gücüyle geçmişten el alan bir delikanlı… İstanbul'un muhafızı o! Korkut: Âşık olduğu kadını elde eldebilmek için ölümsüzlüğün sırrını arayan tutkulu bir adam. Aslı: Hiç bitmeyecek bir vicdan azabıyla yaşamaya çalışan, yükseklerde gezmeyi seven âşık bir genç kız. Karakalem: Kadim kötülüğün yeryüzündeki gölgesi; rubi gözlü karga. Ahmet: İstanbul'un dehlizlerini kendine yol yapan, uğradığı ihanetle ışığa küsen yakışıklı bir profesör. Güneş: Güzelliği bahtsızlığına sebep bir kadın… Hızır Ağa: Denizli'nin ücra bir köyünde, koca yüreği sırlarla dolu bir muhtar. N. İpek Gökdel'in yazdığı Karakalem'de zaman içerisinde yapacağınız yolculuk, size tılsımlı bir İstanbul hikâyesi sunuyor!
Karakalem
KarakalemN. İpek Gökdel · DEX Kitap · 2018169 okunma
Osmanlı hükümetinin İtilaf Devletleri'nden toprak taleplerini esas itibarıyla Balkan Harpleri neticesinde ortaya çıkıp da, uluslararası yasallığa kavuşmamış işgal hallerinin sona erdirilmesine inhisar ettirmiş olması, İtilaf Bloku'yla savaşmaktan kaçınmak için ne derece istekli olunduğuna önemli bir karine teşkil eder. Bu talepler nereden bakılırsa bakılsın, özellikle de diğer tüm Balkan devletlerinin ilave toprak kazanımı peşine düşmüş olduğu bir sırada ancak son derece makul görülebilir. Batı Trakya, Türkiye'nin Avrupa'dan “atılma” sürecinde son direnç hattı ve İstanbul'un savunulması açısından stratejik bir gereklilik olarak görülüyordu. Sakız, Limni ve Midilli ise Londra Konferansı sırasında Alman Dışişleri Genel Sekreteri Zimmerman'ın Berlin'deki Yunan Elçisi Theotokos'a hatırlattığı gibi, Batı Anadolu'daki Rumlar arasında karışıklıklar yaratmak için Atina'nın eline geçen çok özel bir silah mertebesindeydi.
Sayfa 424
Reklam
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
24 şubat 1943, Talat Paşa'nın kemikleri özel bir tren ile Berlin'den getiriliyor. İstanbul halkı trenin geleceği yerde müthiş bir kalabalık halinde toplanmış vaziyette. Alman komutan ve askerleri eşlik ettiği kemikleri teslim edince Ayasofya'yı görmek istiyor. Ayasofya müze durumunda. Komutan ve askerleri Ayasofya içerisindeyken Ayasofya'nın minaresinden bir adam küt diye aşağı düşüyor ancak düşmeden hemen önce "imdaaat" çığlığı atabiliyor. Bunu Sultanahmet karakolunda bulunan Attila komiser duyuyor ve hemen minarenin oraya koşuyor. Düşen adam Attila komiserin gözü önünde can veriyor. Tahkikata başlıyor ekibiyle. Ancak çok geçmeden ikinci bir ceset daha Ayasofya'da bulunuyor... okumanızı öneririm. Çok güzel bir kurgu.
Ayasofya'da Bir Çığlık
Ayasofya'da Bir ÇığlıkMelih Esen Cengiz · Altın Kitaplar · 202519 okunma
384 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bugün tarihi bir polisiye ile geldim. Sonuna kadar temposu hiç düşmeyen, elimden düşüremediğim bir kitapla. Ayasofya'da Bir Çığlık. Tarih 25 Şubat 1943'ü gösterirken, Almanlar bir trenle 1921'de Berlin'de bir suikaste kurban gitmiş olan Talat Paşa'nın naaşını, İstanbul'a getirirler. Onları büyük bir kalabalık karşılar. Naaşı getiren Alman subaylar Ayasofya'yı yalnız ziyaret etmek isteyince, o dönemde kapalı olan Ayasofya'ya girişlerine, yetkililer izin verir. Ziyaretçiler, yanlarında bir sanat tarihçisi Simon ile Ayasofya'ya girerler. Kısa bir süre sonra ise, minareden düşen Papaz Mikhail'in çığlığı bu ziyareti yarıda bırakır. Bu çığlık yakındaki semt karakolundan da duyulur ve hemen polisler olay yerine koşarlar. Ertesi gün ise İmam Muhlis Efendi'nin kaybolduğunun haberi ve cesedinin Ayasofya'da bulunması olayı daha da karmaşık bir hale getirir. Bundan sonrası ise Komiser Attila ve Komiser Muavini Mesut'un olayları tüm diplomatik zorluklara karşı çözmeye çalışmaları, bu arada MAH (MİT) görevlilerinin onları her an kontrol etmesi, bir yanda ölenlerin yakınları, bir yanda, elde olmayan deliller, ya da ele geçenlerin anlamlandırılamaması derken Ayasofya sırlarıyla soluksuz bir okuma okuyucusunu bekliyor.
Ayasofya'da Bir Çığlık
Ayasofya'da Bir ÇığlıkMelih Esen Cengiz · Altın Kitaplar · 202519 okunma
Dõnemin Alman Basınına Göre Enver Bey
Enver Bey, uzun süre Berlin'de askeri ataşe görevinde bulundu. Gençtürkler ona ihtiyaç duyduğunda Berlin'den istanbul'a geri geldi ve Makedonya'daki birliklere komuta ederek, İstanbul'da ayaklanan garnizonlara karşı harekete geçti. Enver Bey'in çabaları sonucu Genç-türkler durumu kontrol altına aldılar ve istanbul'da düzeni sağladılar. Enver Bey her zaman Gençtürkler içinde bir lider olarak görüldü. Ülkesini şuanki karışık durumdan, ancak O'nun çıkarabilecegine inanılmaktadır. Zira O'nun Almanya tecrübesine ve liderlik vasfına olan inanç tamdır.
Hamburger Fremdenblatt, Nr. 257 (25 Oktober 191 1).Kitabı okudu
134 syf.
·
Puan vermedi
Eğer atalarım, Müslüman orduları tarafından fethedilen bir ülkede Hristiyan olmak yerine, Hristiyanlar tarafından fethedilen bir ülkede Müslüman olsalardı, onların inançlarını koruyarak 14 yüzyıl köy ve kentlerde yaşamaya devam edebileceklerini sanmıyorum. Gerçekten de, İspanya’daki Müslümanlara ne oldu? Ya Sicilya’daki Müslümanlara? Yok oldular, tek kişi kalmamacasına katledildiler, sürgüne zorlandılar ya da cebren Hristiyan edildiler. İslam tarihinde daha başlangıçtan itibaren, ötekiyle yan yana yaşama konusunda dikkate değer bir yatkınlık görülür. Geçen yüzyılın sonunda, en büyük İslam gücünün başkenti İstanbul'un nüfusu içinde başlıca Rumlardan, Ermenilerden ve Yahudilerden oluşan Müslüman olmayan bir çoğunluk bulunuyordu. Aynı dönemde Paris'te, Londra'da, Viyana'da ya da Berlin'de nüfusun yarısının Hıristiyan olmayanlardan, Müslüman ve Yahudilerden oluşabileceği düşünülebilir miydi? Bugün bile,kentlerinde müezzinin ezan okuduğunu işiten pek çok Avrupalı rahatsız olurdu.
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197,9bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.