Yerimize iyice tutunalım, tek kurtuluşumuz budur, inan. Düşünmeler, fikirler, anılar, beni sersemletiyor. Artık hiçbir şey değişmez ki... Soğukla sıcağı, açlıkla yorgunluğu ayırt edebilmekten ötesi bize gerekmez.
Derler ki kişi kocadıkça geçmişini arar olurmuş. İnanmayın. Ben yirmilerimde geçmişimi özlemeye başlamıştım. Eğer kişi yirmilerinde ihtiyarlayabiliyorsa, bizler nasıl bir utkunun peşindeydik.
Onca ölüm için üzülmeyip de ne yapmalıydı?
Hepsi yaşamalıydılar, insanoğlu için gösterişsiz beklentilerle de bir ömür süslenebilir, mutlu olunurdu.
Ama tamamlanmamış bir hayat hangi savaşı haklılaştırırdı ki? Bu ölü sayıları yüreğinin her yanına dağılmışça, zonklayarak acıtıyordu bağrını.