Berrin Öztürk

Berrin Öztürk
@berrincedays
Sabret,şükret,dua et..️️
Anahtarları buraya ben koymuştum. Gözlerimi sıkıca kapatıp başka neler hatırlayabilirim diye düşündüm. O gece, annem vurulmadan hemen önce bu anahtarları saklamam için bana vermişti. Üstelik kaybetme diye de uyarmıştı beni. İyi ama neden ben bunca zamandır bu anahtarların burada olduğunu hatırlamıyordum?
Sayfa 11 - OleksaKitabı okuyor
Reklam
Emre •°
Zamanın ruhlara boyun eğdirdiği bu acımasız yaşamda, sulanmaya mahkûm bir çiçeğin boyun büktüğü gibi susuyordum kaderime karşı, biliyordum yine; sevgi selindeki suyun hafif olduğunu ama benim gözyaşlarımda boğulduğumu, biliyordum.
Sayfa 8 - OleksaKitabı okuyor
Bugünlerde Hekim Sabuncuoğlu Şerefeddin'e ait olduğu ileri sürülen bir söylem paylaşılıyor sosyal medyada. Bundan tam altı yüz yıl önce hastalarına şu tavsiyede bulunmuş; "Ellerüni onat yu. Galebelige girme Selamı uzakça vir. Eyü yi vü eyü iç. Haste isen yatıvir: Taşra çıkmayüzin ört Biiznillah nesne tokunmaz." Yani günümüz Türkçesiyle; "Ellerini iyice yıka. Kalabalığa girme. Selamı uzaktan ver. İyi ye ve iyi iç. Hasta isen yat dinlen. Dışarı çıkma, yüzünü ört, Allah'ın izniyle nesne dokunmaz." Ömer'e sordum, "Bu paylaşım doğru mu?" diye. "Böyle alt alta siralı değil ama salgın hastalıklar ve rahatsızlıklar için koruyucu ve tedavi önerileri bu şekilde," dedi. Yani salgın yönünden yüzyıllardır değişen pek bir şey olmamış gibi..
Sayfa 358 - AltınKitaplarKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
Şelale •°~
Su damlacıkları yüzüme çarpıp ıslatırken dönüp Ömer'e baktım, onun da bana baktığını gördüm. Elimi tutan elindeki sıcaklığı ta içimde hissettim, yenilendim. Ve Ömer.. Benim yaşamımda onun hep özel bir yeri olacağını o gün orada anladım. Bu öylesine çabucak tükenecek bir ilişki gibi değildi, acıyı da özlemi de ta iliklerinde hissetmiş mutluluğu arayan iki insanın; bir kadın ve erkeğin yaşam boyu sürecek dostluğuydu bu.
Sayfa 323 - AltınKitaplarKitabı okuyor
Daphne & Nihat
İnsan beraber olduğu kişiyle birlikteliğinin hep süreceği gibi yanlış bir hisse kapılıyor. Ama sevgi denen şey de bu değil mi ki zaten? Yakınlık hisseder, onu güzel görür, ilgilenir, güvenir, değer verir, bağlanırsın. İyiliğini ister, yanımda olsun der, bütünleşirsin. Artık yalnız değilsindir, birlikte mutlusundur. Ama ya ilk kopuşta? İçsel çatışmalara düşersin, doluya koyarsın almaz, boşa koyarsın dolmaz....
Sayfa 313 - AltınKitaplarKitabı okuyor
Reklam
Daphne ♤•°
☆•°~Gittiğin yol kaderin, dönemeçler senindir.~°○♤
Sayfa 313 - AltınKitaplarKitabı okuyor
Daphne ♤•°
Yapayalnız bir insandı ve ihtiyacı olduğunda sadece Hatice Hanım ve ben vardık yanında. Mevlana mesnevisinde diyor ki, "Hamdım, piştim, yandım... Baharların tesiriyle taş yeşerir mi? Toprak ol ki renk renk çiçekler bitiresin. Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun, kusuru örtmeyi marifet edin kendine. işte o zaman kusursuz olursun." Dodo bana, bizim olanla iyi bir ders vermişti..
Sayfa 258 - AltınKitaplarKitabı okuyor
Daphne ♤•°
Ne tuhaftı; meğerse kaçtığım, reddetmeye çalıştığım şey derinlerde bir yerde buraya gelmemi bekleyen özlemimmiş, onu anlamıştım.
Sayfa 252 - AltınKitaplarKitabı okuyor
Daphne ♤•°
Bir zamanlar benim dediğim, ilkokula gittiğim, sonra da terk ettirildiğim ve kırılıp terk ettiğim, uzaktan bir sevgiliyi sever gibi sevdiğim güzel şehir; İstanbul !...
Sayfa 251 - AltınKitaplarKitabı okuyor
Daphne ♤•°
Bir insanın dünyaya gelişine tanıklık etmiştim! Bebeğin nefes alıp, ağlayan sesini duyduğumda,heyecandan öleceğimi sanmıştım. Daha doğduğunda gür saçları kıvır kıvır, teni simsiyahtı. Lul, bebeğini kucağıma vermiş ve, "Adı senin adın olsun, besmeleyle fısılda kulağına," demişti. Onu kucağıma aldığımda, gözlerini açabildiği kadar açmış bana bakmıştı. Kalbim hızlı hızlı çarpmiştı. Farklılıklarımızla ne kadar güzeldik. Bu nasıl bir kuvvet ve kudretdi ki! Ya ölüm! Kimilerine göre bir yok oluş, kimilerine göre gerçek hayatın başlangıcıydı. Yitirdiklerimi düşündüm, bedenen toprağa karışmışlardı, ama yok olmuşlar mıydı4? Yıllar sonra bile iliklerime kadar annemi, babamı özlediğime göre, bende, benim DNA'|arımdaydılar belki de!
Sayfa 242 - AltınKitaplarKitabı okuyor
Reklam
Daphne ♤•°
Köprülerin altından çok sular akmıştı, hem de hiç durmadan biteviye. Efesli Heredot'un o ünlü sözü aklıma geldi. "No man can cross the same river twice, because neither the man nor the river are the same...."
Sayfa 237 - AltınKitaplarKitabı okuyor
İstanbul (☆
Hani filmlerde olur ya arabadan iner, etrafına şöyle bir bakarsın ben de öyle yaptım. Londra nın o biteviye kapalı ve nemli havasından sonra deniz kokusuyla çam kokusunun birbirine karıştığı, tertemiz bir hava çarptı yüzüme...
Sayfa 234 - AltınKitaplarKitabı okuyor
Çocuk da olsan yaşadıklarını kabullenemezsin. Yıllarca ruhsal ve bedensel yaralarını sarmak için uğraşır durursun.Önce idrak edemeyip inkâr edersin, peşinden öfke faslı gelir. Bu neden benim başıma geldi, diye her şeye, herkese; yıkılana, gidene, kalana, kendine bile öfkelenirsin. Sonra da pazarlık: çevrenle, kendinle. Çabuk atlatabilirsen ne ala. Ve tüm bunların sonunda da kabulleniş vardır..
Sayfa 222 - AltınKitaplarKitabı okuyor
Ömer ~☆
Sabah erkenden kalkıp hazırlanmış, benim kalkmamı beklemiş. Kahvaltıyı yapar yapmaz çıktık. Nereye isterse götürecektim. Önce Akköy Şehitliği'ni ziyaret etmek istedi. "Oğul burada yatan şehitlere hepimizin can borcu var," diyerek dualar okudu. Sonra şelaleye çıktık. "Çocukken dedem beni buraya getirirdi. "Bu dağlar bizim memleketin dağlarına benziyor,"derdi. Yurdundan göç etmiş, gelmiş. Dilinden hiç düşürmezdi oraları ama bir daha hiç göremedi, kısmet olmadı," dedi. "Bizim memleket bura dede,' dedim. "Tabii ki. Biz burada doğduk, burada doyduk, buraya köksaldık. Hizmetimiz de buraya, ama yine de memleket işte, dedi.
Sayfa 194 - AltınKitaplarKitabı okuyor
Ömer ~☆
"Nehirle rüzgâr, iki kardeş, iki karındaş gibidir, aynı gücün eseridir. Yan yana gibi dururlar ama onlardan biri hep, diğerinin tersine ya akar ya eser."
Sayfa 183 - AltınKitaplarKitabı okuyor
2,769 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.