"yoksa gelmem diye mi korkuyorsun?"
"gelirsin...biliyorum..."
"öyleyse neden bırakmıyorsun?"
"lüzumu yok", "ne olursa olsun, artık seni hiç bırakmayacağım."
ömrünün bu en güzel gecesini, ömrünün bu en korkunç gününün takip etmesi mi mukadderdi? neydi bu içinden çıkılmaz meseleler? neydi bu mavi göğe veya sevgili bir yüze bakmayı zevk olmaktan çıkaran hisler ve üzüntüler?..