Onun dünyası hareket hâlinde bir dünyadır. Burada her şey yaratıcı aydınlığın ve aşkın kendisi olan Allah'ın etrafında döner, ona doğru yükselir, onda kaybolur, ondan doğar ve ayrılır, tekrar onunla ve birbirleriyle birleşir. Her şey burada birbirini özler, birbirinin aynıdır, birbirine cevap verir. Bu mahşerde ne öldüren, ne öldürülen, ne seven, ne sevilen birbirinden fark edilir.
Şüphesiz bütün bunlar İslâm dünyası için yeni şeyler değildi.Hallaç'tan beri tasavvuf, İslâm şiirinin ve hayatının bütün bir tarafı olmuştu. Fakat Mevlanâ'nın konuşma şekli başka idi.
Fakat birçoklarında- hattâ en büyüklerinde- olduğu gibi birlik felsefesi onda hayattan bir kaçış olmaz, belki ilâhi aşkta kendini kaybettikçe hayatı ve insanı bulur.
(Mevlana için yazılmış)
Otrar'a doğru yol alıyoruz. Akşam alacasında Otrar'ı çekiyoruz. Ekibimiz yorgun ama inatla ve ısrarla çekmeye devam ediyoruz. Olağanüstü bir performans var hepimizde. Akşam güneşini çekiyoruz ve Otrar müzesine geçiyoruz. Müze girişinde ilginç bir kayık var, hiç görmediğim bir şekilde yapılmış. Tarihi hakkında bilgi almak mümkün değil.
Otrar, Cengiz Han'a en fazla direnen şehir, altı ay teslim olmamış. Yusuf Kadir Han sonuna kadar savaşan bir komutan, Otrar kalesi şimdi kendi halinde bir yer. Gün batışını seyrediyorum Otrar kalesinde ve kerpiçten yapılmış en az beş metre kalınlığındaki duvarlara bakıyorum.
Sonrasında Çimkent'e doğru uzanıp gidiyoruz, müthiş bir yagmur var. Geceye karışan yağmur ve şimşek seslerini yaşıyoruz. Türkistan'dan uzaklaştıkça, daha da büyüyor içimde mavi çinili kubbe ve sanki bütün gök kubbeyi örtüyor.
Sadettin Ökten: Medeniyet öyle bir şey ki sizi tümüyle kapsıyor. Tüketici kapitalizmse, size kendini bir an unutturmuyor. Reklamıyla, panosuyla, tükettiğiniz eşyalarla, yediğiniz yemeklerle kapitalizm, her yanınızı sarmış vaziyette ve onu unutmanız mümkün değil.
Islam medeniyeti de böyleydi. Beş vakit ezan, selamlaşma, şehir ici türbeler, mescitlerin hazireleri, çeşmeler size sürekli kendini hatırlatırdı. "Bereket versin", "bereketini gör"; bunlar kayboldu artık. " Oğlum rızık garanti ama bereketi Allah'tan isteyeceksin , derdi babam . Çok kazanırsın ama bereketli olmaz, nasıl kazandığını da bilmezsin. Az kazanırsın, bereketi olur. Alışveriş yapıyorsun, "lyi günler," deyip çıkıyorsun. Kartını verip şifreni giriyorsun, arkadaki bekliyor, torbayı doldurup çıkayım diyorsun. bereket mereket unutuldu artık.