"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
İnce Memed 1 için duygularımı en iyi ifade edecek cümle bu. Bir baktım ve bir daha gözümü alamadım...
Bir kitabı çok beğenince inceleme yazmakta zorlanıyorum. Sanki dilim tutuluyor, ne diyeceğimi nereden başlayacağımı bilemiyorum. Ya bütün kelimeler hafızamdan çekiliyor ya da bütün
Yapılan bir araştırmaya göre, bir insan karşısındakinin sözünü kesmeden ve kendi fikirlerini anlatmaya çalışmadan ortalama on yedi saniye aralıksız dinleyebiliyor.
Özel bir kitabın incelemesi ile birlikteyiz arkadaşlar. Kitaba, kısa roman demek mümkün bence. Kitabın ana kahramanı isimsizdir. İsimsiz kitaplardaki mesajları çok iyi bilirsiniz. Aynı örnekleri
Normalde incelemeye “yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Dili güzel ve akıcıydı. Beni sıkmadı” benzeri cümleler kurarak başlarım. Bu kitap için böyle şeyler diyemiyorum. Kitap bitti. Birkaç dakikadır ekrana bakıyorum. Aklımdaki düşünce “ulan ben ne okudum şimdi” demekten öteye geçmiyor. Kardeşim harbiden ben ne okudum? Kitap okuma durumuma bir hanım
•Her çocuğun sevgiyi alışı kendine özgüdür. Çocukların (hatta herkesin) duygusal sevgiyi anlayıp konuştukları beş dil vardır. Bunlar: fiziksel temas, olumlama sözleri, kaliteli zaman, hediyeler ve hizmet eylemleridir.
•Çocuğunuzun baskın sevgi dilini konuşmanız onun daha sonra asileşmeyeceği anlamına gelmiyor. Bunun anlamı çocuğunuzun, kendisini sevdiğinizi bilmesidir ve bu ona hem güven hem de umut verir; çocuğunuzun sorumluluk sahibi bir yetişkine dönüşmesine yardımcı olur. SEVGİ ESASTIR.