Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
..şimdi, bir zamanlar olmamaya karar verdiği gibi bir adam olmuştu.
Afa YayınlarıKitabı okudu
..herhangi bir şeyin kıymetini bilmemiz için onu yaşamış olmamız gerekir.
Afa YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Leonardo da Vinci (1452-1519), çıraklık dönemini Floransa'da Verrocchio'nun atölyesinde geçirdi ve daha sonra aynı kentte ve Milano'da çalıştı. 1516'da I. François tarafından Fransa'ya çağrıldı ve orada Amboise'da öldü. Leonardo, çok yazık ki renklerin kimyası konusundaki araştırmaları yüzünden daha sonraları çok kötü bir duruma girmiş olan az sayıda resim yaptı (Kayalıklı Meryemana, Louvre, 1483, r. 363; Son Yemek, Santa Maria delle Grazie, Milano, 1495-1497, r.349; Bakire Meryem ve Çocuk İsa Azize Anna ile Birlikte, 1501; Gioconda ya da Mona Lisa, Louvre, 1503-1506). Leonardı, on beşinci yüz yılın insan vücudu üzerindeki araştırmalarını tamamladı, ama ona psikoloji alanındaki buluşlarını eklemeye de önem verdi. son Yemek, bireylere göre değişen ifâde farklarının sistemli bir incelenmesiydi; Mona Lisa'da ise, ruhsal yaşamın gizlerinin açığa vurulması amaçlanmıştı. Leonardo, Kayalıklı Meryemana'da hıllıl göze çarpan Quattrocento heykelvari-resminin sert çizgilerini bir yana bırakarak, ortamın ışıklı ve akışkan titreşimlerini ve sfumato denen gölge-ışık tekniğiyle, modelin görüntülenmesini gizleyerek tenin yumuşaklığını dile getirmeye yöneldi. Rönesansın "evrensel in­ san" kavramını da ete kemiğe bürüdü. Yaşadığı sırada basılmayan bilimsel ince­ lemeleri ve sayısız deseni, astronomi, fızik ve doğa bilimleri, biyoloji, mekanik, hidrolik, havacılık ve kimya gibi bütün alanlarda duyduğu bilgi açlığına tanıklık eder. Ama Leonardo, doğanın bir yansısı olan resmi, en yüce yaratıcı sanat ve hem sanatların hem de bilimlerin gerçek amacı haline getirmişti.
Sayfa 320 - PdfKitabı okuyor
Çocuklardan öğrenebileceklerimiz
Bir çocuk insana 3 şey öğretebilir; 1- Nedensiz mutlu olmayı 2- Her zaman bir şeylerle meşgul olmayı 3- Canı gönülden istediği bir şeyi istemeyi
Almanya ve Avrupa’nın çocuk teşviki için yaptığı ödenekler:
1933'te karıları çalışan, fakat evlenince işinden ayrılan (1936'dan itibaren tam istihdamla birlikte evli ka­dınlar çalışmaya devam edebildiler ve devam etmeye zorlandılar) ko­calara düşük faizle geri ödemeli ve her doğumda dörtte bir oranın­da azalan, yani dört çocuk doğduğunda geri ödemesiz evlilik kre­dileri verildi. Bu kredinin ana amaçlarından biri erkeklerin evlilik ya­şını düşürmek ve böylece fahişe ihtiyacını azaltmaktı. İkincisi, aile reisi eşinden ve çocuklarından ötürü gelir ve miras vergisi indirim­lerinden yararlandı. Bu indirimlere 1934'te başlandı ve 1939'da, ço­cuksuzlara bir vergi artışıyla birlikte artırıldı. Üçüncüsü, 1936'da, beşinci çocukla birlikte başlamak üzere devletçe ödenen aylık çocuk ödenekleri başlatıldı; iki yıl sonra ebeveynler üçüncü çocuktan itibaren yardım almaya başladılar. Bu tür önlemler Almanya'ya özgü değildi; 1930'larda İtalya, İsveç, Fransa ve İspanya'da da evlilik kre­dilerine geçildi ve benzer vergi reformları ve devletin ödediği çocuk ödenekleri 1930'larda ve 1940'larda Avrupa'nın pek çok ülkesinde kabul edildi.
Bu arada beşinci çocuk,Alexander okuldan kaçarak bir tiyatro kampanyasına katılmıştı.Halat işletmesinin yani başındaki evde o günden sonra onun adının anılması yasaklandı.
Reklam
Şahıs Kadrosu-Tarihî ve Kurmaca Kişilikler Bozkurtlar Diriliyor'da ön plana çıkan tarihî şahsiyetler şunlardır. Bilge Tonyukuk, İlteriş Kutluk Kağan, İmparatoriçe Vu, Çinli komutan Hoay-i. Kurmaca kişiliklerin başlıcaları da şunlardır: Urungu, Ay Hanım, Binbaşı Pars, Deli Ersegün, Kadır Bağa, Karabuka (Yin-şao), Taçam, Buluç.
Şahıs Kadrosu-Tarihî ve Kurmaca Kişilikler Bozkurtlar Diriliyor'da ön plana çıkan tarihî şahsiyetler şunlardır. Bilge Tonyukuk, İlteriş Kutluk Kağan, İmparatoriçe Vu, Çinli komutan Hoay-i. Kurmaca kişiliklerin başlıcaları da şunlardır: Urungu, Ay Hanım, Binbaşı Pars, Deli Ersegün, Kadır Bağa, Karabuka (Yin-şao), Taçam, Buluç. Bozkurtların
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
574 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.