Yazık bu sözlüklere, var olan sözcüklerle bir yandan kendilerini diğer yandan da hepimizi idare etmek zorundalar, hem de bu kadar eksik sözcük varken...
Eski rüyaların odalara sinip sinmediğini merak etti; bir kişinin eğlendiği, üzüldüğü, gülüp ağladığı odada, ona ait bir şeyin, soyut ve görünmez ama yine de gerçek bir şeyin, sesli bir hatıra gibi sonsuza dek geride kalıp kalmadığını...