Hayatım boyunca olağanüstü bir şeyler bekledim, mucize ya da felaket. İkisi de başıma geldi. Cennet ya da cehennem, önemi yok, şairin dediği gibi, bilinmeyenin dibinde yerini bulmak. Ufka yaklaşmak istedim, daima uzaklaştı.
mizah benim için kontrollü bir kaçış yolu, bir ağrı kesici, dayanılmaz olana bir meydan okuma, sol gösterip sağ vurma, iki tarafı keskin bir bıçak, bir deterjandı.
insanların yaşıyla her zaman sorunum olmuştur. zamanın sadece geçtiğini durmadığını unutuyorum. insan ancak sonradan, bıraktığı izlerden anlıyor zamanı.