Betüş

Betüş
@betke
Öğretmen
Üniversite
18 Eylül
16 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
293 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
16 yaşındaki Deborah'ın şizofreni tanısı ile akıl hastanesine yatmasıyla başlayan bir hikaye... Yaşadığı dünya ve kafasının içinde dili, tanrıları, sistemi olan iki farklı dünya. Deborah kendi kafasında oluşturduğu bu dünya ile gerçeklikten kopmanın zevkini yaşadı fakat günün sonunda bu ikilem ona zarar vermeye başladı. İki dünya arasında sıkışan küçük bir kız ile aslında psikolojik problemlerin kendi içimizde yaşadığımız duyguları kontrol etme çabamızdan kaynaklandığını çıkarabiliriz. Yaşadığımız bu problemler de hiçbir zaman bir terapist, bir doktor, bir rehabilite yöntemi ile düzelmeyecek. Bir değişim istiyorsak bu sadece bizim isteğimiz ile olacak...
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg · Metis Yayınları · 202114,2bin okunma
Reklam
268 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
6 yaşında bir çocuk... Ailesi ve öğretmenleri tarafından problemli, zeka geriliği ya da otizmi olabileceği düşünülen bu yüzden de ellerinden bir şey gelmeyeceği düşüncesi... Hafta da bir saat gittiği oyun terapilerinde istediği gibi oynayabildiği, içinden geldiği gibi davranabileceği bir ortam olduğunun farkına varması. Bu farkındalık sayesinde kendine olan güvenin artması, dış dünya da ani değişen, kontrol edilemeyen durumlara karşı bir kabulleniş... Bu oyun terapilerini beni derinden etkileyen şu üç cümle ile gayet güzel açıklıyor Dibs; Dediğim gibi istediğim gibi. Dediğin gibi istediğin gibi. Dediğimiz gibi istedğimiz gibi... Bir çocuk için önemli olan şeyin dayatmalarla bir çok akademik bilgiyi öğrenmesi değil saf sevgiyle yaklaşmak olduğunu fark eder ve her ne olursa olsun onu seven, onu sürekli test etmeyen ebeveynler, öğretmenler olursak özsaygısı yüksek, kendine güvenen bireyler yetiştirebiliriz... Tüm ebeveynlerin, eğitimcilerin içinden kendine ders çıkarabileceği, uygulayabilceği birçok bilgi barındıran ve Dibs'in neler başarabildiğini merak ederek okuyabilceğimiz güzel bir kitap... Küçük bir dipnot: Oyun terapileri ya da özel eğitim uygulamalarının hiçbiri çocuğu kendi dünyamıza dahil etmeye, bizim yaptığımız eylemleri dayatmaya çalışarak yürütülmez. Çocuğun güvenini kazanmak, onu daha yakından tanımak için önce bizim onun dünyasına girmemiz gerekir.
Benliğini Arayan Çocuk
Benliğini Arayan ÇocukVirginia M. Axline · Panama Yayınları · 20182,945 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Birçok okurun aksine karakterin kendine yabancılaştığını düşünmediğim kitap. Aksine Meursault’un gayet kendinin farkında ve yaşadığı toplum tarafından garip karşılanacak bir insan olduğunu bilen bir karakter olduğunu düşünüyorum. Annesinin cenazesine gitmek için izin alması gereken bir işi, izin aldığı için memnuniyetsiz olan bir patronu varken gerçekten karakterin duygusuz ve ruhsuz olabileceğini düşünmüyorum. İkiyüzlülüklerle dolu bir toplumda hissettiği şekilde yaşayan ve rol yapmayan olayları dramatikleştirmeyen en gerçekçi noktadan bakarak yaşayan bir karakter Meursault. Bazen bazı yaşadıklarımızın telafisi olmaz ve bizim hayata devam etmemiz gerekir bunu ha on gün sonra yapmışız ha bir saat sonra farkeder mi? Eğleneceğimiz ve kendimiz için yapacağımız şeyleri yas tutup ertelememiz beklenirken bazı sorumluluklarımız neden devam ediyor? Çünkü; hayat devam ediyor... İşlediği suçtan yargılanan bir insan savunulacak bir şey yoksa neden kendini yorsun. Hele de karşısında zaten bir yargıya varmış insan ordusu varken. Ne derse makul bulunacaktı o salonda. Herkes kafasında ruhsuz bir cani olarak kodlamışken ne yapsa değiştirebilir bu algıyı? Zamanı geri alıp onlar gibi rol yapamayacağı için o an da içinden geldiği gibi davranması karakteri daha çok sevmeme neden oldu. O mahkeme salonunda idam kararı açıklandığında Meursault’un kahkahalarla gülüp asıl ruhsuzluğun ve caniliğin bir grup insan olarak birinin ölümü hakettiğine karar vermek olduğunu haykırmasını isterdim. Ama o neyin ne olduğunun farkında olan bir insan o noktaya erişebilmem için biraz daha gelişmem gerek sanırım....
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019112,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
139 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Kitabı okurken Tanrı bir baba rolünde ve Habil ile Kabil'in onun çocukları olduğunu düşündüm. Babasından takdir görmek için her şeyi yapan iki çocuk ve sadece birini takdir eden ve diğerinin küçük düşmesine izin veren bir baba. Bu durumda suçlanması ve kötü görülmesi gereken asıl kişi kim? Kabil mi, bence değil... Saramago, Kabil üzerinden bize dini kitaplarda adı geçen birçok olaydan bahsediyor. İnanan insanlar için yanlış ya da alaycı görülse bile metafor olarak bakıldığında kimsenin yanlış diyemeyeceği ve hak vereceği dersler çıkarmamızı sağlayan bir kitap. Okurken bir din ve tanrı eleştirisi olarak düşünülmediği zaman yaşadığımız şuan ki dünya düzeni ile de benzerliklerin kurulabileceği ve kıymetinin bilinmesi gerektiğini düşündüğüm olağanüstü bir kitap.
Kabil
KabilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201811,2bin okunma
256 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Nada kendisi ve yarattığı karakter Barbe’ın yaşadığı hayatlar üzerinden yüzyıllardır değişmeyen kadının toplumdaki yeri ve değerini anlatıyor bize... Gerek fizyolojik gerek ruhsal olarak kadının ihtiyaçlarının, isteklerinin gözardı edildiği ve ayıplandığı dünyamızda, her ne olursa olsun bir şekilde ihtiyaçlarımızı isteklerimizi keşfettiğimiz ve bir şekilde kendi varlığımızı koruyabildiğimizi bize birbirinden çok farklı iki hayat ile gösteriyor.
Şeytanın Çalgıları
Şeytanın ÇalgılarıNancy Huston · Sel Yayıncılık · 202229 okunma