Sokaktan ağır ağır geçerken beni selamlayan şu yetmişlik ihtiyar, ben kırk beşliğin çocukluğunu, delikanlılığını nasıl hatırlıyorsa; ben de onun gibi bu şehrin çocukluğunu, gençliğini hatırlıyor ve galiba da daha gençken onun ihtiyarlığını yaşıyorum.