Betül

Kelimeler değiştirilince işler ne kadar kolaylaşıyordu.
Sayfa 228Kitabı okudu
Reklam
Meditasyonmuş, çakraymış, astrolojiymiş, doğru nefes alma teknikleriymiş, yok bilinçaltı temizliğiymiş, vay efendim karmik bağlarmış, vallahi artık hangisini duysam ayrı cinnet geçiriyorum. İnsanların bir şeylere inanma ve tutunma ihtiyacını anlıyor ve bu şekilde mutlu olabilen herkese saygı duyuyorum. Ama beni aldığım nefesten bile kuşkuya düşüren bu çağla, doğrusu ciddi problemler yaşıyorum Osman.
Halk arasında Erika’nın Gülü diye adlandırılan bir bitki var. Bizim halktan bahsetmiyorum tabii, muhtemelen içinde Erika’ların olduğu bir çöl halkı bu. Her bitki gibi susuz kalınca kuruyor fakat ölmüyor. Suyunu tamamen çekince bir top formuna bürünüyor. Sonra rüzgârın da yardımıyla oradan oraya sürükleniyor. Yıllarca süren kuraklığın ardından bile ulaştığı ilk nemli yerde dallarını tekrar yayıyor. Bir de yağmura denk gelirse misler gibi çiçekleniyor. İşte ben de şu sıra kendimi bu bitkiye benzetiyorum. Evet, belki kurudum ama inatla ölmüyorum. Yeşillenmem bir yağmura bakar Osman, ben artık istemiyorum.

Reader Follow Recommendations

See All
Yokluğunda origamiye sardım, elime geçen tüm kâğıtları katlıyorum. En son bir tavuk yaptım mesela, epey güzel oldu, şimdi çiftlik kurmayı düşünüyorum. Kâğıtlara baka baka katlanmayı öğreniyorum. Ne diyeyim Osman, katlanıp gidiyorum.
Gölgesiyle kopukluk yaşayan insanlarda sık görünen bir davranış vardır: kendilerini doğrudan ilgilendirmediği halde, diğer insanların bazı davranışlarına ya da yaşam biçimlerini yargılama eğilimi. Çünkü bu insanlar, varlığını yadsımış oldukları gölgelerini çıkartabilecek davranışları başkalarında gördüklerinde, kendi gölgelerini denetim altında tutabilmek için o insanlara insafsızca yargılama ve aşağılama gereğini duyarlar. Ama bu bilinç dışında işleyen bir mekanizma olduğundan, kendi gölgelerini yargıladıkları insanlara yansıtmak da olduklarını fark etmeleri mümkün olmaz. Diğer insanların davranışlarına yönelik yargılamaların gerisinde, kendilerini “bu ben olamam“ mesajıyla rahatlatma ihtiyacı bulunur.
Reklam
Kendinize yabancılaşmanız başladığında dünyaya yabancılaşmanız sona erer.
Kontrol, hayatın getirdikleri karşısında yaşanmış olan çaresizliğe karşı ilkel ve olgunlaşmamış bir tepkidir.
Narsist, çocukluk döneminde istismar ve travmaya maruz kalmış olması sonucu sürekli teyakkuzdadır. Yetişmesinde etkili olan insanların taleplerine göre hareket etmiş olması nedeniyle gerçek benliğini yadsıyıp, beklentiler doğrultusunda farklı bir benlik geliştirmeye şartlanmıştır.
Günümüz dünyasında “mışçasına ilişkiler” salgın halinde, insanlar birbirlerine ulaşamaz, birbirlerini hissedemez haldeler.
Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana, doğru zamanda, doğru ölçüde, doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak; işte bu kolay değildir.
Reklam
Çünkü geleceği ipotekleme uğruna iç dünyasının sesini dinlemekten vazgeçip hayatı klişe projeler dönüştürmek, insan doğasıyla hiçte uyumlu bir tarz değil
Çünkü hayat, ayrıntı olarak bakmaya şartlandırdığımız için göz ardı ettiğimiz yerlerde aslında.
Başlangıçta insan konuşmayı bilmezdi. Sonradan fiziksel şiddetin yerine konuşmayı koydu. Günümüzde ise kendisini ve çevresini fiziksel şiddete yönelten sözcükleri kullanmaya başladı.
İnsanlar, birbirlerine kendi senaryoları doğrultusunda roller verip, karşılarındakilerden bu rolleri gerçekleştirmesini bekler oldular. Sonuç, düş kırıklıkları, kızgınlıklar ve kendimizden kaynaklandığını bir türlü kavrayamadığımız yalnızlık.
Alışageldiğimiz düşünceleri altüst eden Karşıtlıkların temelinde, içsel yaşantılarımızı normal konuşma diliyle anlatma zorluğu yatar. Çünkü içsel yaşantılarımız, konuşma dilinin sınırlarını fazlasıyla aşar
410 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.