Betül Deniz

Betül Deniz
@betuldenizzz
Türkçe Öğretmeni
Beü Eğitim Yönetimi Yüksek Lisans
96 okur puanı
Ekim 2017 tarihinde katıldı
Sen de fark ettin mi? Az, dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. ... Belki de az, çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de öğrenmek için her şeyi yaparım demektir. Belki de az, her şey demektir. ...
Sayfa 349 - Derdâ ve DerdaKitabı okudu
Reklam
Nereden bilebilirdi insanoğlu?
Nereden bilebilirdi Tayyar? Yıllar önce, en fazla yarım saat gördüğü bir çocuğun, binlerce gün sonra, yine bir yarım saat içinde kendini öldüreceğini. Nereden bilebilirdi Derda? Tayyar'ı öldürerek, kendininki hariç, herkesin intikamını alacağını. Nereden bilebilirdi İsrafil? Derda'yla Tayyar'ı asla yan yana getirmemesi gerektiğini. Nereden bilebilirdi Çöpçü Hanif? Derda sayesinde hayatta kaldığını. Nereden bilebilirdi insanoğlu? Varlığının sonuçlarını. Hepsinin de yanıtı aynıydı:Hiçbir yerden.
Sayfa 304 - Doğan KitapKitabı okudu
Herkesin öyle bir hikayesi yok muydu? Başlayıp da bitiremediği. Çünkü kimsenin dinlemediği... İçine atmak, diye bir şey varken, anlatmaya ne gerek vardı?
Sayfa 285 - DerdaKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Belki de hayat, yanlış anlayınca güzeldi. Sadece yanlış anlayınca. Ama her şeyi...
Sayfa 280 - DerdaKitabı okudu
Fazla bilinçli olmak hastalıktır. Gerçek, tam bir hastalıktır. Sıradan bir bilinç, insanın yaşamı için fazlasıyla yeterlidir.
Sayfa 15 - Can Yayınları
Reklam
Her şey durmadan yinelenir, gece gündüz, yaz kış. Dünya boş ve anlamsızdır. Her şey bir çemberde döner durur. Gelen gitmek, doğan ölmek zorundadır. İyilikle kötülük, aptallıkla bilgelik, güzellikle çirkinlik, hepsi birbirini yok eder.
Sayfa 73 - Kadim Morla
"Çocukların çabuk unuttuğu yalandır Kara. Öyle sanılır çünkü acılarını unutmuş gibi yapar, tenlerinin altına gömerler. Bazıları en küçük darbede açılıp kanamaya başlar. Bazılarının acısı ise kanlarına karışıp ağır ağır zehirler." Hayal Ali
Sayfa 60 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Birilerine coşkulu, ıstıraplı, yakınma ve lanetlerle dolu ya da buz gibi soğuk mektuplarla seslendiğim uykusuz gecelerim oldu. Yazılmamış, kâğıda dökülmemiş mektuplardı bunlar. Karanlığın içinde anlaşılmayı dilediğim sözcükler ardı ardına akardı zihnimden. Yaşandığı anda üzerinde durulmamış ya da yüz yüze söylenememiş duygular cam parçaları gibi saçılırdı yatağıma ve kıpırdandıkça acıtırlardı tenimi. ... Kimseye uzun uzadıya mektup yazmıyorum artık. Kimseye yalvarmıyor, kendimi savunma gayretine girmiyor, ve suçlu aramıyorum. Becerebildiğim tek şey geceler boyu kendi derimi yüzmek ve altında ne olduğunu görmeye çalışmak.
Sayfa 52 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
"Ümitsiz hastalıkların, mukadder felaketlerin son bir ilacı vardır: Tahammül ve Tevekkül."
Sayfa 223Kitabı okudu
Ne de olsa, diyordu kendi kendine, yer çekimi kanunu da ancak boşlukta doğrulanır ve kimse solmuş bir yaprağın dünyanın merkezine doğru hızlanarak indiğini görmemiştir henüz.
Sayfa 14 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
(Raskolnikov'un Sonia'nın önünde eğilmesi)
"Senin önünde eğilmedim. İnsanlığın çektiği acıların önünde eğildim."
Sayfa 375 - Siyah Beyaz Yayınları
Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
Sayfa 45 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İnsanlar ancak koşullar buna el verdiğinde delirme lüksüne sahiptirler.
Sayfa 86 - Can YayınlarıKitabı okudu
Hayat, ölene kadar hissedilen zevklerden, çekilen acılar çıkarıldığı zaman geriye kalandır. Hayat=zevk-acı.
Sayfa 449Kitabı okudu
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.