Betül Işıkçeviren

Betül Işıkçeviren
@betulisikceviren
İlahiyat Fakültesi | Tasavvuf
Konya
Konya, 20 July
10 reader point
Joined on October 2019
Reklam
Betül Işıkçeviren tekrar paylaştı.
At şarkı söyleyemediği için talihsiz midir? Hayır, ama koşamazsa talihsiz olur. Köpek uçamadığı için talihsiz midir? Hayır, fakat koku alamazsa talihsiz olur. İnsan aslanları boğamadığı ve olağanüstü işler yapamadığı için betbaht mıdır? Hayır, o bunun için yaratılmış değildir. Ama temizliği, iyiliği, vefayı ve adaleti kaybettiği ve ruhuna Tanrı'nın işlediği ilahi değerler silindiği vakit bedbahttır .

Reader Follow Recommendations

See All
"Nazar ile niyet, mahiyet-i eşyayı tağyir eder. Günahı sevaba, sevabı günaha kalbeder. Evet niyet âdi bir hareketi ibadete çevirir. Ve gösteriş için yapılan bir ibadeti günaha kalbeder. Maddiyata esbab hesabıyla bakılırsa cehalettir. Allah hesabıyla olursa, marifet-i İlahiyedir. "
Sayfa 44
Artık hiçbir şey düşünmüyor, geçmişte kalanlar, geri döndürülemez olanlar hakkında kafa yormuyordu.
Sayfa 47
Reklam
O sırada adam sessizce, neredeyse kendiyle konuşur gibi, "Peki, ya aşk?" diyor. Kadın onu duyuyor. Hafif bir tebessüm dolaşıyor dudaklarında. "Dünyaya açılırken beraberinizde taşıdığınız tüm ilkelerinize hâlâ sadık olduğunuzu söyleyebilir misiniz? Her biri olduğu gibi, hasar görmeksizin hâlâ sizinle mi, yoksa bazıları öldüler, soldular mı? Yoksa sonunda onları göğsünüzden kaba kuvvetle söktüler ve dünyevi hedeflere yetişen faytonların binlerce tekeri altında par çalanmak üzere at pisliğinin içine mi attılar? Yoksa hâlâ hepsine sahip çıkıyor musunuz?"
Sayfa 37
"Sizi, yani terk ettiğim bu genç kızı düşündüğümde üzüldüm. Sizin gibi gündelik hayata karşı ancak küçümseyen bir kinaye hisseden,kendine ve ilkelerine bağlı bir kadının nasıl olup da sıradan bir insanın eşi olabileceğini gözümün önünde canlandıramadığım için üzüldüm."
Sayfa 34
Kayıp destanlar gibi kalplerinde uzun süredir sessiz kalmış, toz bağlamış çanların yeniden canlanmasına sebep olan eski hikâyeler, yavaş, son derece yavaş biçimde üzücü, yorgun bir özlemle doldu; miadını doldurmuş gençlik aşklarının bitişi, sohbetlerine derin, neredeyse üzücü bir ciddiyet kattı.
Sayfa 33
Neden sonra, acısını ameliyat eder gibi parçalarına ayırmaya koyulduğunda sakinleşmeye başladı. Acısını, yine elemlerin en derin olacağı, korkunç bir soğuklulukla kesip açtı. Yazgısıyla böylesine baş başa mıydı gerçekten de?
Sayfa 11
95 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.