Kitap; bir Kırgız köyünde iki çiftin kurduğu yuvayı, köyün huzurla ekinlerini ekip topladığı yılları anlatıyorken bir gün savaş kapıya dayanıyor ve köydeki bütün erkekler yavaş yavaş İkinci Dünya Savaşına gidiyor, Tolganay Ananın oğulları ve eşi de gidiyor savaşa. Fakat savaş bitmek bilmiyor, gideni getirmiyor... Tolganay Ana ve gelini Aliman dişlerini sıkarak uzun yıllar geçiriyor... İkisi de öyle güzel yaşatıyorlar ki okuyucuya gelin-kaynana ilişkisini hayran kalmamak elde değil. Sadece bu ilişki değil, dayanışma, emek, saygı, tecrübe, inanç, azim... her şey mevcuttu bu kitapta.
Toprak Ana ise yeryüzünün bütün acılarını bilen, hissedendi.
Ne yüce yürekliydi ki o; her bir karışını ürün vermek için açtı insana, insan ise kardeşiyle bile bir karış toprağı paylaşamadı.. Ne acı ama?...
İyi okumalar. :)