betül

betül
@betulsy
‘yoksa dünyada olmayanı mı arıyordu?’
Marmara Üniversitesi
13 reader point
Joined on February 2019
Sabitlenmiş gönderi
Yaşayan her birey gibi, nasıl daha iyi yaşayabileceğime dair sorular beni perişan ediyordu. Sorulara cevaben kişinin gelişmeye uygun olarak yaşaması gerektiğini söylerken, dalgaların ve rüzgârın etkisinde çaresizce savrulan bir botta "Dümeni nereye kırmalıyız?" gibi mühim bir soruya "Bir yerlere savruluyoruz" cevabını veriyor olduğumu hala anlamamıştım.
Reklam
He walked, he went to museums and art galleries, he saw movies in the middle of the day, he read books on park benches. He wasn’t beholden to the clock in the way other people are, and as a consequence he never felt as if he were wasting his time.
Her işin, sözün ve düşüncen her an yaşamdan ayrılabilecek bir insana uygun olmalı. Bununla birlikte tanrılar varsa, insanların arasından ayrılmak korkunç bir şey değildir, zira tanrılar seni kötülüğe yöneltmez. Ancak tanrılar yoksa veya var olmakla birlikte insanların işleriyle ilgilenmiyorlarsa, tanrılardan yoksun bir evrende yaşamanın bana ne faydası olabilir?

Reader Follow Recommendations

See All
betül

betül

, thinking of reading a book
Leviathan
LeviathanPaul Auster
7.7/10 · 838 reads
80 syf.
·
Not rated
·
Liked
Hayaletler
HayaletlerPaul Auster
7/10 · 821 reads
Reklam
Önsöz
Avrupa, hayallerini gerçekleştirmek için kuran insanların ülkesidir. Orada gerçekleşmeyen hayal bir acı kaynağı, bir tragedya konusudur. Doğu'da ise hayal bir keyif, bir gerçekten kaçma vesilesidir. Doğulu, geviş getirir gibi, kendi içinde başlayıp kendi içinde biten, hedefsiz, başıboş hayaller kurar. Oblomov'da gerçeğin yerini tutan hayal, Ştolts'da bir teşebbüsün hazırlığı, ilk adımıdır.
Her kadınla erkeğin gizli amacı da bu değil midir? Dostunda değişmez bir huzur, akışı bozulmayan bir ruh bulmak. Aşkın temeli budur ve bundan uzaklaştık mı ıstırap başlar.
Öldü ve bir daha dirilmedi. Nereye gitti bütün bunlar, niçin bu ateş söndü? Anlamıyorum. Başımdan öyle büyük felaketler, kasırgalar da geçmedi. Hiçbir şey kaybetmedim. Vicdanımda hiçbir leke yok, ayna gibi tertemiz, gururumu kıracak hiçbir şey olmadı. Tanrı bilir niçin hayatım böyle harcandı gitti.
Ştoltz kimseye tapmıyordu. Ruh ve beden kuvvetlerini kendine saklıyordu; tedbirli bir gurur içinde kalıyordu. Kendindeki bu değerlerin değerini bilir, o kadar cimrilikle kullanırdı ki, onu herkes duygusuz ve bencil sanırdı. Kendine hâkim olmasına, düşünme özgürlüğüne kızarlar, kendilerinin ve başkalarının hayatlarını ateşe atan insanları beğenir ve kıskanırlardı. Çevresindekiler: İhtiras her şeyi affettirir; siz ise, bu bencilliğinizle hep kendinizi düşünüyorsunuz; bakalım kendinizi hangi güzele saklıyorsunuz, derlerdi.
Reklam
Zamanın tekdüzeliğini hiçbir şey bozmuyordu. Oblomovka halkı bu hayattan bezmiyordu; çünkü başka türlü bir hayat düşünemezlerdi. Düşünseler bile ürpererek başlarını çevirirlerdi. Başka bir hayatı ne isteyebilirler, ne de sevebilirlerdi. Yaşayışlarını herhangi bir rastlantı değiştirecek olsa keyifleri kaçardı.
İlya İlyiç bazen kendini, değil Napolyon'un, Yeruslan Lazareviç'in bile eline su dökemeyeceği yenilmez bir cihangir olarak görmekten hoşlanırdı. Bir savaş tasarlar; bir neden icat ederek Afrikalılara Avrupa'yı istila ettirir; yeni bir Haçlı Seferi kurar, kendisi de savaşa katılır; ulusların kaderini değiştirir; şehirleri yağma eder; canlar bağışlar, öç alır, iyilik, mertlik mucizeleri yaratırdı.
Of them all the loveliest Jew is Tania, and for her sake I too would become a Jew. Why not? I already speak like a Jew. And I am as ugly as a Jew. Besides, who hates the Jews more than the Jew?"
139 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.