“Kendi feryâdımdır ancak ses veren feryâdıma...
Kimseler yok, âşinâdan büsbütün hâlî diyâr.
“Nerde yârânım ?” diyorken ben bülend âvâz ile,
“Nerde yârânım?” diyor vâdî, beyâbân, kûhsâr …”
Sagopa Kajmer “Beyaban” dinlediğim ilk an.
"Öyleyse bir soru daha sorayım. Müziğin bir insanı değiştirme gücü var mıdır? Yani bir gün bir müziği dinleyince, insanın içinde bir şeylerin tamamen farklılaştığı olur mu?"
Ew serbixwe û bi gîv bû
Li beyaban wek kulîlk bû
Min jê hezkir bê hesab
Nizam çima ez hiştim çû
...
ew serbixwe û bi gîv bû
li beyaban wek kulîlk bû
min jê hezkir bê hesab
nizam çima ez hiştim çû
"Artık takatim yok, gözyaşlarım da yok, sana karşı muhabbetim de! Fakat zannettiğin gibi başkasını sevebilecek bir kabiliyet de ruhumda yok. Bütün varlığım, soğuk, geniş bir beyaban."
*Beyaban: Çöl, sahra.
Sayfa 48Kitabı okudu
*****
Beyâban-gerd Mecnûn'dan gam ü derdüm su'âl etmen
Ne bilsün garka hâlin ol ki menzil-gâhı sâhildür
(Çöllerde dolaşan Mecnûn'dan benim gam ve derdimi sorma.
Sahilde oturan, denize batmış olanın hâlini ne bilsin?)
*****
Sayfa 247 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Eskiyen o ay renkli umutları yeniden
Beyâbân esrârınla salıyorsun içime
Sayfa 72 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
Giryân o Leylî-veş nola sahrâya salsa Bakî’yi
Mecnûn’un âb-ı çeşmine hâk-i beyâbân teşnedür
O Leyla gibi olan güzel, ağlayışlar içindeki Bakî’yi çöllere salsa ne çıkar! Bilakis, Mecnun’un gözyaşlarına, (kavrulan) çölün toprağı susamış değil midir?
Yine ol gözleri âhû seni Mecnûn itmiş
Ey Necâtî gözüne yine beyâbân görinür
