Görkem Özizmirli
“Gûl İslam öncesi Arabistan’ında şeytani ve dişi bir cin türüdür. Bu İslam öncesi inanç Osmanlılar arasında da yaşamaya gûl-î beyâbân olarak devam etmiştir.”
Sayfa 39 - Toplumsal Tarih DergisiKitabı okudu
Ölüler ne konuşur ne sever ne sevilir.Kervanı aşk ıssız bir Beyaban'dan geçer.
Can Yayınları (2019)Kitabı okudu
Reklam
Sagopa Kajmer “Beyaban” dinlediğim ilk an.
"Öyleyse bir soru daha sorayım. Müziğin bir insanı değiştirme gücü var mıdır? Yani bir gün bir müziği dinleyince, insanın içinde bir şeylerin tamamen farklılaştığı olur mu?"
Mey Nenoşî • Melayê Cizîrî
Mey nenoşî şeyxê Sen`anî xelet Ew neçû nêv Ermenistanê xelet Mislê Mûsa wî tecellaya te dî Ê tu dî kanî xeta hanî xelet Wî nedî bejna te û dayê qiyas Hikmetê lew çûye burhanê xelet
1. Asıl lisan, yaşayan, yani konuşulan lisandır. Milletin manasını bilmediği, anlamadığı lisan ölüdür. Yalnız kitapların açılmaz sayfalarında gömülü kalır... Tıpkı toprağın altındaki ölüler gibi... 2. Var olan: Konuşulan Türkçedir. Ve Türkçenin en güzeli, umumî bir edebiyat lisanı olmaya lâyık olanı İstanbul lehçesidir. Çünkü incelmiştir. Bundan
Reklam
Ez ne bî vê birçîbûnê ne jî tîbûnê mirim Gumeguma çîyayên beyaban ez kuştim.
Ew serbixwe û bi gîv bû Li beyaban wek kulîlk bû Min jê hezkir bê hesab Nizam çima ez hiştim çû ...
“Yıldızların altında, güneşin altında, beyâbân içinde, bazan sürülmüş yeşil tarlaların ortasında mütemadiyen gidiyorduk…”
Kendi feryâdımdır ancak ses veren feryâdıma... Kimseler yok, âşinâdan büsbütün hâlî diyâr. "Nerde yârânım?" diyorken ben bülend âvâz ile, "Nerde yârânım?" diyor vâdî, beyâbân, kûhsâr.
bülend: yüce/ beyâbân: çöl, kır/ kûhsâr: dağlık
Reklam
Necid çöllerinden Medine'ye
Ya Nebi, şu hâlime bak! Nasıl ki bağrı yanar, gün kızınca, sahranın, Benim de ruhumu yaktıkça yaktı hicranın! Harim-i pakine can atmak istedim durdum; Gerildi karşıma yıllarca ailem, yurdum. "Tahammül et!" dediler... Hangi bir zamana kadar? Ne bitmez olsa tahammül, onun da bir sonu var! Gözümde tüttü bu andıkça yandığım toprak; Önümde durmadı artık, ne hânümân, ne ocak... Yıkıldı hepsi... Ben aştım diyâr-ı Südân'ı, Üç ay "Tihâme!" deyip çiğnedim beyabanı. Kemiklerim bile yanmıştı belki sahrada; Yetişmeseydin eğer, yâ Muhammed, imdada, "Tihâme (Arapça: تهامة), Arap Yarımadası'nın Kızıldeniz kıyılarını kapsayan bölgedir beyaban:çöl
Sayfa 152Kitabı okudu
...... PERÎŞÂN, VÎRÂN ETMEYE BÂ'İS ( SEBEP NEDİR )
1 Gamındır çeşmime her lahza bir kan itmege bâ'is Derûn-ı derdimi bî-hadd-i ü pâyân itmege bâ'is 2 Gülistân-ı cemâlin revnakı her gün benim her dem Dil-i şûridemin kesbini efgân itmege bâ'is 3 Beni hayrân u ser-gerdân iden fikr-i hayâlin hep Ser-i zülfün gibi hâlim perişân itmege bâ'is 4 Görelden Leylî-veş şeklin bilâ-şibhin sebeb oldı Beni Mecnûn gibi geşt-i beyâbân itmege bâ'is 5 Nedir 'isyân u taksîrim ki her dem ta'ne taşıyla Urup ma'mûr dil mülkini vîrân itmege bâ'is 6 Mahabbet neş'esin dilde nihân itmiş iken halka 'Aceb n'oldı sebeb sırrım nümayan itmege bâ'is 7 Cefâ mı ya vefâ mı maksadın bu Rûhî'ye söyle Gehî vaslınla handân gâh giryân itmege bâ'is
Sayfa 180Kitabı okudu
97 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.