“Yıldızların altında, güneşin altında, beyâbân içinde, bazan sürülmüş yeşil tarlaların ortasında mütemadiyen gidiyorduk…”
Kendi feryâdımdır ancak ses veren feryâdıma... Kimseler yok, âşinâdan büsbütün hâlî diyâr. "Nerde yârânım?" diyorken ben bülend âvâz ile, "Nerde yârânım?" diyor vâdî, beyâbân, kûhsâr.
bülend: yüce/ beyâbân: çöl, kır/ kûhsâr: dağlık
Reklam
Necid çöllerinden Medine'ye
Ya Nebi, şu hâlime bak! Nasıl ki bağrı yanar, gün kızınca, sahranın, Benim de ruhumu yaktıkça yaktı hicranın! Harim-i pakine can atmak istedim durdum; Gerildi karşıma yıllarca ailem, yurdum. "Tahammül et!" dediler... Hangi bir zamana kadar? Ne bitmez olsa tahammül, onun da bir sonu var! Gözümde tüttü bu andıkça yandığım toprak; Önümde durmadı artık, ne hânümân, ne ocak... Yıkıldı hepsi... Ben aştım diyâr-ı Südân'ı, Üç ay "Tihâme!" deyip çiğnedim beyabanı. Kemiklerim bile yanmıştı belki sahrada; Yetişmeseydin eğer, yâ Muhammed, imdada, "Tihâme (Arapça: تهامة), Arap Yarımadası'nın Kızıldeniz kıyılarını kapsayan bölgedir beyaban:çöl
Sayfa 152Kitabı okudu
...... PERÎŞÂN, VÎRÂN ETMEYE BÂ'İS ( SEBEP NEDİR )
1 Gamındır çeşmime her lahza bir kan itmege bâ'is Derûn-ı derdimi bî-hadd-i ü pâyân itmege bâ'is 2 Gülistân-ı cemâlin revnakı her gün benim her dem Dil-i şûridemin kesbini efgân itmege bâ'is 3 Beni hayrân u ser-gerdân iden fikr-i hayâlin hep Ser-i zülfün gibi hâlim perişân itmege bâ'is 4 Görelden Leylî-veş şeklin bilâ-şibhin sebeb oldı Beni Mecnûn gibi geşt-i beyâbân itmege bâ'is 5 Nedir 'isyân u taksîrim ki her dem ta'ne taşıyla Urup ma'mûr dil mülkini vîrân itmege bâ'is 6 Mahabbet neş'esin dilde nihân itmiş iken halka 'Aceb n'oldı sebeb sırrım nümayan itmege bâ'is 7 Cefâ mı ya vefâ mı maksadın bu Rûhî'ye söyle Gehî vaslınla handân gâh giryân itmege bâ'is
Sayfa 180Kitabı okudu
LÜTFULLAH PAŞA KASRI TARİHİ
1 İşbu mevzi' bir 'inâyetlü vezîr-i 'âlî-şân Zaralı-zâde Lutfullâh Paşa zî-şân kasrıdır 2 Hûb hevâsı kim ferah bâd-ı sabâ her ân esüp Nâm u şânın getürür sanki Mesîhân kasrıdır 3 Her taraf revzenleri rûşen güşâde sînesi Def-i gam ârâm-ı dil çün işbu seyrân kasrıdır 4 Bir nice erbâb-ı isti'dâd ile meclis-nişîn Hûb-tekellüm hoş-nazar-gâh-ı beyâbân kasrıdır 5 N'eylesün fasl-ı bahârı böyle hûb u çâr-mekân Zevk-bahş-ı 'andelîb eyler gülistân kasrıdır 6 Zahın-ı gamdan ey şikest-dil râgıb-ı zâra şifâ Serseri geşt itme gel işte bu Lokmân kasrıdır 7 Böyle müstesnâ neşât-efzâ 'aceb hîç kande var Başka tarh olmış meger bu bâğ-ı cinân kasrıdır 8 Hâlî kılma Hâlikâ bünyâd-ı 'ömrin bâkî kıl Muktezâ-yı dehre hak râhı nümâyân kasrıdır 9 Rûhîyâ itmâmına tâm söyle târîh-i saray Bu ma'ârif-cây künc-i ehl-i ihsân kasrıdır
Sayfa 105Kitabı okudu
sago-beyaban parçası tadı verdi
Tomurcuk geceye içini döker Açsın diye güller. Ki gece Yıldızları çil yapmış yüzüne Sessizliği dil. İki gece Gözümü kırpmadım öylece Ah bu merak Bumerang olup düşündüruyor beni: Nasıl bir şey geceleri Gül olup açmak..
Reklam
Sagopa Kajmer/ Beyâban
Ben sevdiğim müziği ilk dinleyişte, duyuşta severim ve bir daha asla unutmam.
Uçsuz bucaksız beyaban, insana adeta dini bir vecd içinde hiçliğini hissettiriyor.
Sayfa 259Kitabı okudu
“günahlarından intikam alacak bir yahuda’nın ebediyen kendilerini takip ettiği korkusuyla yanan beni israil’in kan ve hezimetlerini ben ruhumda duyuyorum. ben günahkâr oldum ve beni müntakim bir kudret takip ediyor. ruhumda ne varsa intikam rüzgarlarının şimşekleri, ateşleri ve kasırgaları onları çorak, gayr-i meskûn bir beyaban, nihayetsiz, susuz bir çöl yapıyor. din artık ey rüzgâr. estiğin yer boş bir harabe, yıkılan güzel mabetlerinin küllerini bile savurdun; kuruyan feyizdar membalarının yerlerini bile kaldırdın; soğuyan, parçalanan yıldızlarının eczasını bile dağıttın. ıssız, nihayetsiz ve boş bir harabede uluma artık! git, belki başka yıkacağın mamureler, beyaz ve müzeyyen cepheleri altında günah saklayan mamureler vardır; git onlara bu kudretinle es; bakir ve güzel mermerleri arkasındaki hummaları, cinnetleri, levsleri savur, uçur, dağıt, yok et. sonra temelleri bile kazınmış boş beyabanları üstünde, mağrur ve samedani gürle ve es!”
Sayfa 205 - HandanKitabı okudu
97 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.