Yolumuz bir beyabâna erişdi na-gehán k'ana Girer bin kâr-bân olmaz birinden bir eser peyda
İşte bu kâinát, âdetâ nihayetsiz bir çöldür. Yolumuz bu çöle düştü; öyle bir çöl ki ona binlerce kervan girer görürsün de hiçbirinden bir eser, bir haber gelmez.
1 Hazret-i Sâm bin Nûh eyleyeli bunda binâ
O zamandan berü çamur idi Sivas hâlâ
2 Eyle meşhûr idi çamur-ı Sivas âlemde
Kademin basmaga yer bulmaz idi bay u gedâ
3 O kadar mehleke çamur idi her sogagı
Düşse yok bir çâresi girdâb-ı belâ
"Allah'ım! Beni bugün dağıtacağın her hayırdan, indireceğin her hidayet nurundan, yazacağın her rahmetten, vereceğin her rızıktan, defedeceğin her zarardan, kaldıracağın her beladan, önleyeceğin her fitneden en fazla nasiplenen kullarından eyle!"
Gel, o dersi benden al. Şöhret ayn-ı riyadır ve kalbi öldüren zehirli bir baldır. Ve insanı insanlara abd ve köle yapar. O bela ve musibete düşersen
اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ
de, o beladan kurtul!
Bella Swan çok sevdiği Edward tarafından terk edilmiş ve büyük bir depresyona girmiştir. Amaç her ne kadar Bella’nın beladan uzakta durup mutlu olması olsada Bella bunu haksızlık görür. Bu süreçte yanında olan en önemli insan kurtadam olan Jakedir. Ve kurtadamların tek düşmanı da vampirlerdir. Üstelik Bella ne zaman tehlikeli bir iş yapsa Edward’ın hayalini görmektedir. Yoğun bir aşk acısı ve depresyonu görebiliyorsunuz. Eğer aşk acınız varsa okumamalısınız. Kurgusu olağanüstü.
Üstad Sâmi Efendi Hazretleri de edeple ilgili olarak:
“Edep, bu yolun en mühim esasıdır. Bu yolda edeple yürünür, edebi olmayan kimse «mânen» kovulur” buyurur ve sohbetlerinde:
“Edep bir tâc imiş nûr-i Hudâ’dan
Giy o tâcı emîn ol her belâdan…” beytini sık sık okurlardı.