Sevinç ve mutluluk insanı ne kadar güzelleştiriyor! Kalbi aşkla dolu olan adam istiyor ki bu aşkını başkalarının da kalbine döksün, herkes de kendisi gibi şen kahkahalarla gülsün, eğlensin ve böyle bir insanın mutluluğu da gerçekten bulaşıcı oluyor!
Amma hala bu mezkur yukarı kalenin, batıya nazır bir demir kanadı, kuvvetli bir kapısı vardır. O kapıya taşradan içeri girilecek mahallinde, sağ tarafındaki kulenin iki adam uzunluğundaki yüksek yerimde, bir küçük kemer altında, beyaz mermerden Kaydefa ananın bir sureti vardır. İnsan baktığında canlı zannedip hayran kalır; ne tarafa gitsen ol tarafa baktığını sanırsın. Tebessüm etsen onun da tebessüm ettiğini, ağlasan ağladığını sanırsın. Garib bir temaşadır. Lakin gerdanında aşağı vücudu yoktur. Gerdanında halkası, kırmızı çehresi, kulağında küpesi ve kafasında bükülü giysisi ve sürmeli ceylan gözleriyle tasvir olunmuş parlak yüzlü peri peykerdir.
Cemal Süreya
Uzaktan seviyorum seni! Kokunu alamadan, Boynuna sarılamadan. Yüzüne dokunamadan. Sadece seviyorum!
Öyle uzaktan seviyorum seni! Elini tutmadan. Yüreğine dokunmadan. Gözlerinde dalıp dalıp gitmeden. Şu üç günlük sevdalara inat, Serserice değil adam gibi seviyorum.
Öyle uzaktan seviyorum seni, Yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden. En çılgın kahkahalarına ortak olmadan. En sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan.
Öyle uzaktan seviyorum seni! Kırmadan, Dökmeden, Parçalamadan, Üzmeden, Ağlatmadan uzaktan seviyorum.
Öyle uzaktan seviyorum seni; Sana söylemek istediğim her kelimeyi, Dilimde parçalayarak seviyorum. Damla damla dökülürken kelimelerim, Masum beyaz bir kağıtta seviyorum
ve kudüs şehri.
gökte yapılıp yere indirilen şehir.
tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri.
altında bir krater saklayan şehir.
kalbime bir ağırlık gibi çöküyor şimdi.
ne diyor ne diyor kudüs bana şimdi
hani şam'dan bir şamdan getirecektin
dikecektin süleyman peygamberin kabrine
ruhları aydınlatan bir lâmba
ifriti döndürecek insana:
söndürecek
Asıl körlük, umudun tükendiği bu dünyada yaşamaktı.
Uzunca zaman okumaya çekindiğim bir kitaptı. Söz konusu #josesaramago olunca okumaya biraz çekiniyorum ben. Ama Körlük çok çok güzelmiş gerçekten. Ve oldukça da akıcı bir kitap. Övüldüğü kadar varmış yani.
Trafikte giderken aniden direksiyon başında kör olan bir adamla başlıyor kitap. Öyle bir körlük ki her yer beyaz, aniden kör oluyorsun sonra bir başkası sonra sonra derken salgın çıkıyor. Kitapta olayın gectigi yeri bilmediğimiz gibi karakterlerin adını da bilmiyoruz. Yazar isim verme gereği duymamış. Yaşlı adam, doktor, doktorun karısı, koyu renk gözlüklü kız ve daha buna benzer isimlerde görüyoruz insanları.
Okurken bazı yerler midemi bulandırdı açıkçası. Kadını cinsel obje olarak gören zihniyetleri bir çuvala koyup boğmak istedim. İğrençtiniz gerçekten. Devamını da en kısa zamanda okuyacağım.
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,9bin okunma
Büyük avuçlarını sıkarak yumruk yaptı,kayalıkların dibinde küçük bir kızın içli ağlama sesi yankılandığında,adam da ben de olduğumuz yerde buz keserek gözlerimizi sesin geldiği yöne çevirdik.Siyah dümdüz saçları beline kadar gelen,dümdüz saçlarının uçları saçlarındaki düzlüğün aksine lüle lüle olmuş,yanakları soğuktan kıpkırmızı kesilmiş beyaz tenli bir kız çocuğu,beyaz boyundan bağlamalı bir tişört,pembe bir şort ve koyu mor külotlu çorabıyla çakıl taşlarının içine oturmuş,çakıl taşlarının üstünde ıslanmış olan kelebeklerin kanatlarına üflüyordu.Gözlerindeki yaşları elinin tersiyle sildi,kelebeklerin kanatlarına üflemeye devam etti ama yağmur ona inat hızlandı,kelebeklerin kanatlarını eritmeye başladı.
[B]eyaz Amerikalıların çoğunluğunun zihninde, tehlike, kimliklerini kaybetmektir. Bir sabah uyandığında parlayan güneşin yanında bütün yıldızların yanıp söndüğünü görmenin senin için nasıl bir his olacağını hayal etmeye çalış. Doğanın düzenine aykırı olduğu için korkacaktın. Evrendeki her değişim, bir bireyin kendi zannettiği gerçekliğine karşı öylesine derinden bir tehdittir ki, bu nedenle dehşet vericidir. İşte, siyah adam da beyaz adamın dünyasında böyle sabitlenmiş bir yıldız, yerinden oynatılamaz bir sütun olagelmiştir:
O yerinden oynadıkça, cennet ve yeryüzü de temellerinden sarsılır (Baldwin, 2017, s. 16).
kokunu alamadan,
boynuna sarılamadan
yüzüne dokunamadan
sadece seviyorum
ööyle uzaktan seviyorum seni
elini tutmadan
yüreğine dokunmadan
gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
şu üç günlük sevdalara inat
serserice değil adam gibi seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden
en çılgın kahkahalarına ortak olmadan
en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan
öyle uzaktan seviyorum seni
kırmadan
dökmeden
parçalamadan
üzmeden
ağlatmadan uzaktan seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni;
sana söylemek istediğim her kelimeyi
dilimde parçalayarak seviyorum
damla damla dökülürken kelimelerim
masum beyaz bir kağıtta seviyorum”
Lanetli ~ #KitapYorumu
"Herkese istediğini yaptırabileceği bir kelimenin varlığına nasıl inanabilirdi ki?"
Kitapta 20 yazardan, bilinen / bilinmeyen 20 tane kısa kısa hikayelerin daha farklı daha karanlık daha ürkütücü şekilde derlemelerini okuyoruz.. Ve okurken yeni canavarlarla, mitlerle, büyülerle, perilerle karşılaşıyoruz.
Her hikayenin kısa, ürkütücü ve karanlık olması benim çok hoşuma gitti. Başta okumakta zorluk çektim (tamamen benimle alakalı bu ara kitap okuyamıyorum) ama sonra okudukça ne ara başlayıp bitirdiğimi anlamadım bile. Bir tane daha okuyayım diye diye kitabı bitirdim. Çoğu yazarla ilk defa bu kitap sayesinde tanıştım ve dillerini, yazım şekillerini çok sevdim.
Ben zaten hikaye okumayı çok severim. Burada da aslında bildiğim hikayeleri çok daha karanlık bir şekilde tekrar okumuş gibi oldum... Bazıları gerçekten aşırı ürkütücü, rahatsız ediciydi ama çok hoşuma gittiler
Özellikle favorim olanlar...
Kan Kadar Kırmızı, Pamuk Kadar Beyaz "Christina Henry" (Pamuk Prenses den ilham alınmış, bayıldımm)
Dinle "Jen Williams" (Baştan sona çok ilgimi çekti)
Faith & Fred "Maura McHugh" (Kısa bir film sahnesi gibiydi o yüzden çok hoşuma gitti)
Deri "James Brogden" (Okurken içim kötü oldu ama aşırı sevdim)
Wendy Darling "Christopher Golden" (Peter Pan'dan ilham alınmıştı, çook sevdim)
Sevilmeyen "Christopher Fowler"
Peri Kurt Adam vs Vampir Zombi "Charlie Jane Anders" ( Buna da bayıldımm)
Sizde ürkütücü, karanlık havaya sahip hikayeleri okumayı seviyorsanız bu kitaba göz atabilirsiniz.
☆ 8/10
Beyaz Geceler içimde gerçekten bir iz bırakıp derinden etkiledi. Kitap dört bölümden oluşmaktadır. Özellikle ilk bölüm olan ve kitaba ismini veren Beyaz Geceler hikayesini çok beğendim ve olay kahramanı Hayalperest adına çok üzüldüm. Bana biraz Kadir İnanır'ın "Selvi Boylum Al Yazmalım" filmini hatırlattı. Hatta Hayalperest'in